10. Ceza Dairesi 2017/167 E. , 2017/1117 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz isteğinin incelenmesi:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 31.10.2012 tarih, 2011/777 esas ve 2012/1819 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bozmanın sirayetinin, hükmü temyiz etmeyenlerin veya temyiz isteği reddedilenlerin, temyiz edenlerden daha ağır bir ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek amacıyla 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 325 ve 5271 sayılı CMK"nın 306. maddelerinde düzenlendiği, bu suretle temyiz edenler lehine oluşacak durumdan temyiz etmeyenlerin de yararlandırıldığı, ancak bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün, temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmadığı, anılan maddeler uyarınca sanığın bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı ve lehe bozmadan yararlanan sanığın, bozmadan sonra yeniden kurulan hükmü temyize yetkisi bulunmadığı gözetilerek; Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 22.04.2014 tarihli 2013/256 esas ve 2014/121 sayılı kararı ile verilen mahkûmiyet hükmünü temyiz etmeyen ancak Dairemizin 30.05.2016 tarihli, 2014/5469 esas ve 2016/1692 karar sayılı ilamı ile diğer sanıklar ...ve ... hakkındaki bozmadan CMUK"nın 325. maddesi uyarınca yararlandırılan sanık hakkında, Mahkemenin Dairemizin bozma kararına uyarak verdiği 27.10.2016 tarihli hükmü sanığın temyiz yetkisi bulunmadığından, CMUK"nın 317. maddesi gereğince temyiz isteğinin REDDİNE, Üye ..."ün karşı oyu ve oyçokluğuyla;
B) Sanıklar ...ve...hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesi:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanık ... müdafii ile sanık ..."in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, oybirliğiyle;
20/03/2017 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
(Sanık ... hakkında)
A) TARTIŞMANIN KONUSU:
Tartışmanın konusunu, ilk hükmü temyiz etmeyen ya da süresinde olmadığı için temyiz isteği reddedilen sanığın, aynı olayın diğer sanığı hakkındaki hükmün bozulması üzerine, bozmaya uyularak ve sirayet de kabul edilerek kurulan yeni hükmü temyiz etme hakkının bulunup bulunmadığı oluşturmaktadır.
B) KONUYLA İLGİLİ YASAL DÜZENLEMELER:
1- 1412 sayılı CMUK"nın, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan hükümleri:
a) “Hükmün bozulmasının diğer maznunlara sirayeti” başlıklı 325. madde:
Hüküm, cezanın tatbikatında kanuna muhalefet edilmesinden dolayı maznun lehine olarak bozulmuşsa ve bozulan cihetlerin temyiz talebinde bulunamamış olan diğer maznunlara da tatbiki kabil olursa bu maznunlar dahi temyiz talebinde bulunmuşcasına hükmün bozulmasından istifade ederler.
b) “Temyizi kabil olan ve olmayan hükümler” başlıklı 305. madde:
Ceza Mahkemelerinden verilen hükümler temyiz olunabilir. Ancak, onbeş sene ve ondan yukarı hürriyeti bağlayıcı cezalara ait hükümler hiçbir harç ve masrafa tabi olmaksızın Yargıtay"ca re"sen tetkik olunur.
1. İkimilyar liraya kadar (İkimilyar dahil) para cezalarına dair olan hükümler,
2. Yukarı sınırı onmilyar lirayı geçmeyen para cezasını gerektiren suçlardan dolayı verilen beraat hükümleri,
3. Bu Kanun ile sair kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler,
Temyiz olunamaz.
2- 5271 sayılı CMK"nın ilgili hükümleri:
a) “Hükmün bozulmasının diğer sanıklara etkisi” başlıklı 306. madde:
Hüküm, sanık lehine bozulmuşsa ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.
b) “Kanun yollarına başvurma hakkı” başlıklı 260. maddenin 1. fıkrası:
Hâkim ve mahkeme kararlarına karşı Cumhuriyet savcısı, şüpheli, sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolları açıktır.
C) KONUNUN İRDELENMESİ:
Sanık ... ile diğer sanıklar...ve ..."in mahkûmiyetine ilişkin ilk hüküm sanık ..."ün müdafii ile sanık ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce temyiz eden sanıklar hakkındaki hükmün bozulmasına ve bozmanın hükmü temyiz etmeyen sanık ..."e sirayetine karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme bozmaya uymuş ve sirayeti de kabul ederek sanık ... hakkında yeniden hüküm kurmuştur. Hükmolunan ceza 4 yıl 2 ay hapis ve 400 TL adlî para cezasıdır. Bu hüküm sanık ... tarafından yasal süre içinde temyiz edilmiştir.
Diğer sanıklar hakkındaki bozmaya uyularak ve sirayet kabul edilerek sanık ... hakkında yeniden hüküm kurulduğu için, ilk hüküm ortadan kalkmıştır. Ortadan kalkmış olan ilk hükmün kesinleştiğini ileri sürmek mümkün değildir.
Hükümlere karşı, kural olarak temyiz yasa yolu açıktır. Yasa yolunun kapatılması için açık hüküm bulunmalıdır. Haklara ilişkin kurallar, dar yoruma tabi tutulamaz. Sirayet üzerine yeni bir hüküm kurulduğuna ve aksine bir yasal düzenleme bulunmadığına göre, ilk hükmü temyiz etmemiş ya da temyiz isteği süresinde olmadığı için reddedilmiş olsa bile sanık sirayet üzerine kurulan yeni hükmü temyiz edebilir.
D) SONUÇ: Açıkladığım nedenlerle;
İlk hükme yönelik temyiz isteği bulunmamış olsa bile, sanık ... hakkında sirayet üzerine kurulan yeni hükmü sanığın temyiz etme hakkının bulunduğu ve yasal süre içindeki temyiz isteği üzerine hükmün incelenmesi gerektiği kanısında olduğumdan, “temyiz yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteğinin reddine” ilişkin çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 20.03.2017