14. Hukuk Dairesi 2015/18345 E. , 2017/4608 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı SGK Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
7201 sayılı Tebligat Kanununun;
1- "Bilinen Adreste Tebligat" kenar başlıklı 10. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır.
Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.",
2- "Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti" kenar başlıklı 35. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.",
Hükümlerine yer verilmiştir.
Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için öncelikle, mahkemece aynı adrese usulüne uygun olarak en azından bir kere tebliğ yapılabilmiş olması gerekir. Bu şarta ilave olarak, muhatabın adres kayıt sisteminde herhangi bir adresinin de bulunmaması gerekir.
Somut olayda:
1-Davalı ..."a “...” adresinde dava dilekçesinin bizzat tebliğ edildiği, gerekçeli karar tebligatının ise adresin yetersiz ve muhatabın tanınmadığından iade edildiği, mahkemece davalının adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi
araştırılmaksızın gerekçeli kararın aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği,
2-Davalı ..."ya “...” adresinde dava dilekçesinin bizzat tebliğ edildiği, gerekçeli karar tebligatının ise adresten taşındığından bahisle iade edildiği, mahkemece davalının adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi araştırılmaksızın gerekçeli kararın aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, yapılan her iki tebligatın da usulsüz olduğu, anlaşılmaktadır.
1-Yukarıdaki açıklamalar ışığında, gerekçeli karar usulsüz olarak tebliğ edilen davalılara, gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliği ile yasal temyiz süresinin beklenmesine,
2-TMK’nın 605. maddesi gereğince mirasın reddi talep edilmiş ise de, davacılardan ..."un Av. ..."ye verdiği vekaletnamede Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vekilin vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisi bulunmadığı anlaşıldığından, bu yetkiyi içeren özel vekaletnamenin ilgilisinden temin edilmesine,
Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 01.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.