11. Hukuk Dairesi 2017/2253 E. , 2018/8015 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 18/10/2016 tarih ve 2014/452 E. - 2016/254 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 22/02/2017 tarih ve 2017/141-2017/154 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 98/19508 sayılı "..." markasını 41. sınıftaki "eğitim öğretim hizmetleri" bakımından 15/07/2014 tarihinde devraldığını, ayrıca 2006/36582 sayılı eğitim öğretim hizmetlerini de kapsayan "......" markasının bulunduğunu, davalı tarafın web sitesinde, tanıtım evraklarında "Sincan ... Koleji" ve "... Koleji" ibarelerini markasal olarak kullandığını, bu kullanımların müvekkili markalarına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürerek markaya tecavüzün tespiti ile menine, davalının tecavüz nedeniyle elde ettiği gelir uyarınca 15.000TL maddi, 5.000TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkilinin 2014/14936 sayı ile "Güleç ... Eğitim Kurumları" ibareli markasının bulunduğunu, ayrıca müvekkilince “...” ibaresinin eğitim öğretim faaliyetlerinde 2001 yılından beri kullanıldığını, bu kullanımlara davacı tarafın markayı devraldığı şirketin itirazı bulunmadığını, bu nedenle markayı devralan şirketin de hak kaybına uğradığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, davacı adına 98/19508 sayı ile tescilli "..." markası ile davalı tarafın fiziki ortamlar ile internet alan adı ve alan adı içeriğindeki "www.sincan...koleji.com", "SİNCAN ...", "...", "güleç ..." biçimindeki kullanımlarının ayırt edilemeyecek derecede benzer veya bağlantı kurulması ihtimali dahil karıştırılma ihtimali yaratacak derecede benzer olduğu, davalının Kırıkkale"deki önceye dayalı kullanımların Sincan"daki kullanım için önceye dayalı kullanım kabul edilemeyecek olduğu, bu nedenle kullanımların davacı adına 98/19508 sayı ile tescilli “...” ibareli ./..
markadan doğan haklara tecavüz teşkil ettiği, davalının tecavüz nedeniyle elde ettiği kazancı gösterir herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu nedenle TBK"nın 50/2 maddesi hükmüne göre tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, davacının “...” ve “......” markalarına davalının tecavüzünün tespiti ile men"ine, takdiren 10.000 TL maddi 5.000TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilince istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı tarafından markanın 15/07/2014 tarihinde devir alınıp, 10/10/2014 tarihinde davanın açılması nedeni ile sessiz kalma nedeni ile hak kaybının dava konusu olayda gerçekleşmemiş olduğu, tazminatın alınan bilirkişi raporu ile tespit edilememesi nedeni ile TBK"nın 50/2. maddesi uyarınca hükmedilmesinin yerinde olduğu, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, markaya tecavüzün tespiti, meni ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı tarafça müvekkilinin 98/19508 sayılı "..." ve 2006/36582 sayılı "......" markasına tecavüz edildiği ileri sürülerek maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuştur. İlk derece Mahkemesince, markaya tecavüzün tespitine ve maddi tazminat bakımından istemin kısmen kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesince de, istinaf istemin esastan reddine karar verilmiştir. Ancak, uyuşmazlık konusu ibarenin kullanıldığı işletmenin, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı konulu Milli Eğitim Bakanlığı belgesine göre kurum kurucusunun ... olduğu, yine aynı bakanlığın geçici iş yeri açma izin belgesi konulu belgesinde kurucunun ... olduğu, ayrıca davalı tarafça işletmenin Kırıkkale Ticaret Odasına kayıtlı ... ... Eğitim Kurumları unvanlı şahısa ait olduğu ve davalı olarak gösterilen ..."in ise işletmenin müdürü olduğu savunulmuştur. Bu durumda öncelikle husumet itirazının incelenmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı gerekçeyle karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.