Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4300
Karar No: 2019/4110
Karar Tarihi: 22.04.2019

Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4300 Esas 2019/4110 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından yargılandığı davada, sanıklardan biri mahkum edilirken diğeri beraat etti. Sanığın, müteahhitliğini yaptığı kooperatiften katılanın kızı adına ev satın aldığı, elektrik abonelik işlemleri için katılandan imza aldığı belgenin yarısını kendisi doldurarak katılanı borçlu hale getirdiği, ayrıca katılanın adına sahte iş yeri bildirgesi gönderdiği iddia edildi. Mahkeme, sanığın suçlamaları kabul etmediği halde katılanın consistent beyanları ve Adli Tıp Kurumu raporları doğrultusunda eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğuna hükmetti. Ancak, adli para cezasının alt sınırının mutlak surette alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği yönündeki yasal zorunluluğun eksikliğine atıfta bulunarak, sanık için hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay, bu suçlamalar konusunda doğrudan zarar görmeyen katılana itiraz hakkı olmadığını açıklamıştır. Kanunlar: TCK.nın 158/1-d, 35, 62, 52, 53 ve 58 maddeleri; TCK.nın 207/1, 62, 53 ve 58 maddeleri.
15. Ceza Dairesi         2017/4300 E.  ,  2019/4110 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan beraat
    2- Sanık ... hakkında;
    a-TCK.nın 158/1-d, 35, 62, 52, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet
    b-TCK.nın 207/1, 62, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet

    Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan sanık ...’un mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... ve katılan ... tarafından, özel belgede sahtecilik suçundan sanıklar ... ve ...’in beraatine ilişkin hükümler katılan ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan ...’nın sanık ...’dan müteahhitliğini yaptığı Baraj Evleri Kooperatifi’nden kızı katılan ... Bağcı adına bir ev satın aldığı, sanık ...’un elektrik aboneliği için Tedaş Müdürlüğüne hitaben yazılan bir dilekçe ile gelerek işlemlerin yapılabilmesi imza alması gerektiğini söylemesi üzerine, katılan ...’nın da söz konusu boş kağıdın altını imzaladığı, ancak sanık ...’un söz konusu kağıdın üst kısmını yırtarak yarım kalan kısmını kendi eli ile doldurarak, katılan ...’yı 4.500 TL borçlu hale getirdiği, ayrıca hemşire olarak görev yapan katılan ... (Bağcı)’nın işçi çalıştırıyormuş gibi kendi yanında çalıştırdığı işçilerin sigorta pirim bildirgesini muhasebeci olan sanık ... ile sanık ...’in yanında çalışan sanık ...’ya doldurtarak, katılan ... (Bağcı) adına SSK Kurumuna işyeri bildirgesi gönderdiği, bu şekilde sanık ...’un özel belgede sahtecilik ve açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu, sanıklar ... ve ...’in özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda
    1- Sanıklar ... ve ...’in özel belgede sahtecilik suçundan beraat hükümlerine ilişkin katılan ...’nın temyiz talebinin incelenmesinde;
    Sanıklara yüklenen özel belgede sahtecilik suçundan doğrudan zarar görmeyen katılan ...’nın, bu suçlar nedeniyle açılan kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı anlaşılmakla; katılanın belirtilen suç nedeniyle sanıklar ... ve ... hakkında yaptığı temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE,
    2- Sanık ...’un nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanık ... ve katılan ...’nın temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Her ne kadar katılan ... (Bağcı) adına SGK"na sahte iş yeri bildirgesi gönderme eyleminin ayrı bağımsız özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu anlaşılmakta ise de; bu eyleme yönelik aleyhe temyiz bulunmadığı, katılan ..."nın bu eylemden dolayı doğrudan zarar görmediği kabul edilerek yapılan incelemede,
    Sanık savunmalarında; suçlamaları kabul etmediğini belirtmişse de; katılanın aşamalardaki istikrarlı beyanları, bu beyanlarla uyumlu Adli Tıp Kurumu’nun 20.01.2012 tarihli raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ... ve katılan ...’nın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Sanık hakkında; nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve katılan ...’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 gün", "90 gün" ve ""75 gün"", "1.500 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", "2 gün" ,""1 gün"" ve "20 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi