1. Hukuk Dairesi 2016/12447 E. , 2017/157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı, tarafların ortak mirasbırakanı babasının 2006 yılında 383 ada 31 parsel sayılı taşınmazının 1/2 payını ifraz ettirerek, oluşan 80 parsel sayılı taşınmazı muvazaalı şekilde davalıya devrettiğini, davalının taşınmazı 2013 yılında da... isimli kişiye sattığını ileri sürerek, payına düşecek bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; ikinci evliliğini yapan mirasbırakanın masraf yapması nedeniyle, dava konusu taşınmazını sattığını, taşınmaz bedelini ödediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki; mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalıya temlikinin mal kaçırma amaçlı olduğu saptanarak davanın kabul edilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalının, esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Türk Medeni Kanunu"nun 599. maddesi gereğince mirasçılar, mirasbırakanın ölümü ile mirası bir bütün olarak kanun gereğince kazanırlar hükmüne rağmen hükmedilen tazminat için ölüm tarihi yerine temlik tarihi olan 30.10.2006"tan itibaren faize hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Ayrıca, yargılama giderleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 323. maddesinde sayılmış, aynı maddenin 1/ğ bendinde vekâlet ücretinin de yargılama gideri olduğu belirtilmiştir.
Yine, 29.05.1957 gün, 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, karşı tarafa yüklenmesi gereken ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (re"sen) hükmedilmesi gerekir.
./..
Kural olarak yargılama giderleri, davada haksız çıkan, eş söyleyişle aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir(HMK 326/1). Bir davada her iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini, haklı çıkma oranına göre taraflar arasında paylaştırır(HMK 326/2). Bu noktada, HMK"nın 326. maddesinde, tarafların davada haklı çıktıkları oran gözönünde tutulmuştur (YHGK 01.12.1955, E:1/205, K:439).
O halde; HMK"nın 326/1. maddesinde öngörüldüğü gibi “kanunda yazılı hâller dışında” yargılama giderlerinin davada haksız çıkan tarafa yükletilmesi, taraflar kısmen haklı çıkarsa haklı çıktıkları oranda paylaştırılması gerektiği kuşku ve duraksamadan uzaktır.
Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 07.12.2005 gün ve E:2005/1-683, K:2005/709 sayılı ve 15.3.2006 gün ve 2006/1-103-76 sayılı kararlarında da aynı ilke benimsenmiştir.
Hâl böyle olunca, hükmedilen tazminata murisin ölüm tarihi yerine temlik tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi, davacı vekilinin 29.09.2015 tarihli celsede; mahalli bilirkişi tarafından tespit edilen 15.000,00 TL davacı miras payı üzerinden eksik harcın tamamlandığını beyanla, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini istediği ve mahkemece de davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde hükümde yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne denilerek davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru değildir.
Davalının temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.