Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5546
Karar No: 2019/7058
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/5546 Esas 2019/7058 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/5546 E.  ,  2019/7058 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    No : 2017/474-2017/714
    Mahkemesi : Bakırköy 18. İş Mahkemesi
    No : 2016/24-2016/548

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı Kurum, 16/04/2012 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik nedeniyle bağlanan gelir ile geçici iş göremezlik ödeneği ve tedavi giderine karşılık 28.783,97 TL "nin rücuan tahsilini istemiştir.
    II-CEVAP
    Davalı şirket vekili; işçiye gerekli eğitim ve ekipmanların verildiği, kazada işverenin kusurunun bulunmadığı, işçinin kusurlu eylemi ile kazanın meydana geldiği, bu davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağındandan bahisle davanın reddine talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, alınan kusur raporu çerçevesinde davalı şirketin %80, kazalının ise %20 kusuru üzerinden ıslah dilekçesi ile artırılan miktarlarda dikkate alınarak, davanın kabulüyle toplam 46.054,34 TL Kurum alacağının onay,tediye,sarf tarihlerinden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
    Davacı Kurum süresinde verilen İstinaf yolu dilekçesiyle; hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı vekilince süresinde verilen İstinaf yolu dilekçesiyle,işçilerin işverenin bilgi ve talimatı dışında makineyi taşımaya çalıştıkları, bilirkişi raporunun kabul edilemez olduğunu, öngörülebilir ve önlenebilir bir kaza olduğu yönündeki tespitin kabul edilemeyeceğini kazalı işçinin işçi sağlığı ve işgüvenliği sertifikası olduğunu, işçi sağlığı ve işgüvenliği eğitimi verildiğini, işçi ve tanık beyanlarının gözardı edildiğini, maluliyet oranına itiraz edildiği, itirazın dikkate alınmadığı, davanın belirsiz alacak davası olarak görülemeyeceği kararın kaldırılarak istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    B-BAM KARARI:
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi 21.06.2017gün ve 2017/474 ve 2017/714 sayılı ilamı ile; davacı Kurum ve davalı işveren vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine, dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Tüm taraf vekilleri, aynı istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dava, 16.04.2012 tarihinde meydana gelen iş kazası geçiren sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve yapılan sosyal yardımlar nedeniyle oluşan kurum zararının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, açılan davanın yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanununun 21/1. maddesidir. 5510 sayılı Kanunun “İş Kazası ve Meslek Hastalığı İle Hastalık Bakımından İşverenin ve Üçüncü Kişilerin Sorumluluğu” başlıklı 21. maddesine göre; İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. Anılan madde ile davalının Kurumun rücu alacağından sorumluğu ancak kusurunun varlığı halinde mümkündür.
    Kusur raporlarının, 5510 sayılı Yasanın 21., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd maddelerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. 4857 sayılı Yasanın 77. maddesi; “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar...” düzenlemesini içermektedir. Anılan düzenleme, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır. İş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır.
    Somut olayın incelenmesinde; sigortalının, işyerinde üretim müdürü olarak çalıştığı, uzun süredir kullanılmayan gezer kafa pres kesim makinasını kullanmak için yerini değiştirmek üzere iş arkadaşı ile birlikte kriko yardımıyla makinanın yönünü değiştirmeye çalışırken sigortalının hızlı hareket etmesi neticesinde makinanın dengesinin bozularak sigortalının üzerine düştüğü ve sigortalının yaralandığı, gerek Kurum müfettiş raporunda gerekse alınan 25.08.2016 tarihli kusur raporunda, davalı işverene % 80 kazalıya ise %20 kusur yüklendiği ve bu haliyle davanın kabul edildiği anlaşılmaktadır. Konuyla ilgili olarak sigortalının, gezer kafa pres makinasının taşıma işini öncesinde davalı işverene bilgi verip vermediği, krikonun makinayı çevirmede uygun araç olup olmadığı özellikle sigortalının ceza dosyasındaki beyanı da dikkate alınarak bu çerçevede işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda uzman bilirkişi heyetinden kusur oran ve aidiyetleri usûlünce belirlenmek suretiyle, yeniden oluşa uygun kusur raporu alınmalı, varılacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Yukarıda belirtilen açıklamalar ve benimsenen ilkeler kapsamında, uyuşmazlık konusu husus yeniden usulünce incelenip, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin davacı ve davalı yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi