13. Hukuk Dairesi 2017/5301 E. , 2020/4254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının inşa ettiği siteden bir daireyi satın aldığını, aradan 1 yıl kadar bir süre geçtikten sonra portmantonun bulunduğu yerin arkasındaki elektrik panosunda yangın çıktığını ve alevlerin etrafa yayıldığını, evin diğer odalarına sirayet eden yangının binanın kendisine ve evdeki eşyalara zarar verdiğini, itfaiye tarafından tutulan yangın tutanağında ve mahkeme tespiti ile hazırlanan raporlarda elektrik tesisatının hatalı imal edilmesi sebebiyle yangının çıktığının bildirildiğini, zararlarının binaya ilişkin kısmının ... Sigorta A.Ş. tarafından ödendiğini, ev eşyalarının gördüğü zarar nedeniyle ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00-TL maddi ve 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş ve 27/03/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 33.656,45-TL arttırarak 133.656,45-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat talebine ilişkin 38.014,00-TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 61.986,00-TL’nin fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminata ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, sosyal hizmet kapsamında üyesi olduğu ... Kurumu’nun inşaa ettiği siteden daire satın aldığı ve dairede elektrik tesisatında yaşanan sıkıntı nedeniyle çıkan yangından kaynaklanan maddi ve manevi zararının tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacının ... üyesi olduğu ve ... A.Ş. tarafından inşa edilen siteden daire aldığı çekişmesiz olup göreve ilişkin uyuşmazlığın yasal mevzuat kapsamında giderilmesi gerekmektedir. 205 Sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanunu"nun 1.maddesinde: "Milli Savunma Bakanlığına bağlı olmak ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına bu konuda yazılı sosyal yardımları sağlamak ve merkezi ..."da bulunmak üzere (Ordu Yardımlaşma Kurumu) teşkil edilmiştir..." hükmü yer almaktadır. Yine aynı Kanunun 37.Maddesinde: "Kurumun her çeşit malları ile gelir ve alacakları, Devlet malları hak ve rüçhanlığını haizdir. Bunlara karşı suç işleyenler, Devlet Mallarına suç işleyenler gibi takibata tabi tutulurlar." düzenlemesi mevcuttur.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan ve Tüketici Mahkemelerinin görevini tayin eden 4077 Sayılı TKHK"nun 3/f maddesinde Satıcı:"Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek ya da tüzel kişileri ifade eder." biçiminde tanımlanmıştır. Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; ..."ın, 4077 sayılı TKHK kapsamındaki "satıcı" sıfatında bulunmayan özel kanunla kurulmuş, Milli Savunma Bakanlığına bağlı ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına bu kanunda yazılı sosyal yardımları sağlamak amacı güden, ticari kazanç maksadı olmayan ve Tüketici Yasası ile 5411 sayılı yasa kapsamında banka veya finans kuruluşu olmayan bir kuruluş olduğu anlaşılmaktadır.
Keza, davacının da; bir ordu mensubu olduğu, bulunduğu mesleki statü gereği anılan özel Yasa uyarınca sosyal yardımdan yararlandığı, "tüketici" sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda; taraflar arasındaki çekişmenin 4077 sayılı kanun kapsamına dahil olmadığı, ihtilafın genel hükümler uyarınca genel mahkemelerde çözülmesi gerektiği sonucuna varılarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek ve davacının 27.03.2014 tarihinde davasını ıslah ettiği miktar dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.