12. Ceza Dairesi 2019/8501 E. , 2021/3203 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21/07/2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve davacı lehine hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı yönünden kesin nitelikte ise de, hükmün davacı tarafça süresinde temyiz edildiği, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olduğu ve davacı tarafça bu bölümün temyiz edilmesinin davalıya davacı tarafın temyiz dilekçesine Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre katılma yoluyla hükmü temyiz etme hakkı vereceği, davacı vekilinin temyiz dilekçesi ile birlikte gerekçeli kararın 18/05/2016 tarihinde tebliği üzerine davalı vekilinin hükmü süresinde katılma yoluyla temyiz ettiği, bu kapsamda hükmün davalı yönünden de temyizi kabil hale geldiği belirlenerek yapılan incelemede;
Tazminat talebinin dayanağı olan ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/1126 Soruşturma – 2016/11 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Parada Sahtecilik suçundan 17.12.2015 tarihinde 1 gün gözaltında kaldığı, yapılan soruşturma sonunda Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiği, gözaltına alınma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK"nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Gerekçeli karar başlığında, ""Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat"" olan dava türünün ""haksız gözaltı nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemi"" olarak ve ""05.02.2016"" olan dava tarihinin ""08.02.2016"" olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Davacının 50,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 33,95 TL maddi, 150,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmiş olup,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davacı lehine hükmedilen tazminat ve vekalet ücretinin fazla olduğuna, reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücreti ödenmesi gerektiğineilişkin, davacı vekilinin, hükmedilen tazminat miktarının az olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine rağmen faiz başlangıç tarihinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının birinci bendinin (a) paragrafında yer alan “maddi tazminatın” ve (b) paragrafında yer alan “manevi tazminatın” ibarelerinden sonra gelmek üzere “05.02.2016 olan” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.