![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/4231
Karar No: 2022/4098
Karar Tarihi: 07.06.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4231 Esas 2022/4098 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, kayden paydaş olduğu taşınmaza davalıların bina ve ekim yaparak haksız kullanım yaptıklarını ve ecrimisil ödenmesi gerektiğini iddia etmiştir. Davalıların redde karşılık mahkeme, ecrimisilin hüküm altına alınarak kısmen kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, eksik soruşturma ve yeterli olmayan emlakçı bilirkişi raporu nedeniyle kararı bozmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonunda tüm temyiz itirazları reddedilirken, ecrimisil bedeline faiz oranının başlangıç tarihi yanlış belirlenmesi nedeniyle hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir. Kararda, davayı açanın mülkiyet hakkına dayandığı ve çekişme konusu taşınmazın haksız kullanımı nedeniyle ecrimisilin verilmesinin doğru olduğu belirtilmektedir. Kanun maddeleri olarak, Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/03/2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/04/2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı vekili, davacının kayden paydaşı olduğu 180 ada 5 parsel sayılı taşınmazı davalıların bina ve ekim yapmak suretiyle işgal ettiklerini, davalıların davacı aleyhine muhdesat aidiyetinin tespiti için dava açtıklarını, kayıtla ilgisi olmayan davalıların taşınmazı kullanımlarının haksız olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve 22.08.2005 - 22.08.2008 tarihleri arasındaki dönem için her bir davalıdan 5.120,00’er TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ..., dava konusu taşınmazda 1979 yılında satış vaadi sözleşmesi ile pay satın aldığını, iyiniyetle bina yaptığını, uzun süredir taşınmazın zilyedi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar da davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı davalıların yapılanmak suretiyle haksız kullandıkları, davacının payına isabet eden ecrimisilin hüküm altına alınması gerektiğinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 10/02/2015 tarih, 2014/20918 Esas-2015/1789 Karar sayılı ilamı ile “...Davacının, TMK'nun 683. maddesi gereğince mülkiyet hakkına dayalı olarak eldeki davayı açtığı, davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın dava tarihine kadar yapılanmak suretiyle taşınmazı kullandıkları, yargılama sırasında davalılara ait binaların yıkılmak suretiyle 25.07.2013 tarihinde icra marifetiyle binaların tahliye edildiği sabittir. Öyleyse, mahkemece, davalıların kayıtla ilgisi olmayan üçüncü kişiler oldukları, intifadan mene gerek bulunmadığı gözetilerek ecrimisilin hüküm altına alınması kural olarak doğrudur. Davalıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacının temyiz itirazları ile davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; yukarıda açıklanan ilke ve olgular ile dosya kapsamı gözetildiğinde, eldeki davada usûlüne uygun bir ecrimisil hesabı yapıldığını söyleyebilme olanağı bulunmadığı gibi, davaya etkisi olacak bir çok belge, davalı delilleri ile bilirkişi raporlarının bir kısmının muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin dava dosyası içinde kaldığı görülmektedir. Hâl böyle olunca; davalıların muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğiyle açtıkları (eldeki davanın tefrik edildiği) Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/637 Esas sayılı dava dosyasının temini ile, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda taşınmazın niteliği de gözetilerek davacının istediği dönemler için usulüne uygun ecrimisil hesabının yaptırılması, her iki dosyadaki deliller birlikte dikkate alınarak hasıl olacak sonuca göre ecrimisile hükmedilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek ve yeterli olmayan emlakçı bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ile bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Bir kısım davalılar vekilinin hükmedilen ecrimisil bedeline yürütülen faizin başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya içeriğine göre; davalıların Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/637 Esasında kayıtlı dava dosyasında, dava konusu taşınmazdaki binaları nedeniyle muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğiyle dava açtıkları, o davada davacının 09/03/2010 tarihinde karşı dava harcını yatırarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebinde bulunduğu, karşı davanın 28/06/2012 tarihinde tefriki suretiyle eldeki davanın ayrı bir esasa kaydının yapıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece hükmedilen ecrimisilin karşı dava tarihi olan 09/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalıların muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğiyle açtıkları ve Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/637 Esasında görülen davanın açılış tarihi olan 17/11/2009 gününden itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, anılan husus kararın bozulmasını gerektirmekte ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin tüm temyiz itirazları ile bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün 2., 3., 4., 5., 6., 7., 8. ve 9. bentlerinde yer alan “17.11.2009’’ tarihlerinin çıkarılmasına, yerine her bir bentte yer almak üzere ayrı ayrı ‘‘09/03/2010’’ tarihlerinin yazılmasına, hükmün HUMK'nun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.