17. Hukuk Dairesi 2018/1108 E. , 2018/5522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen 05.05.2016 tarih ve 2016/12907 sayılı karara karşı yapılan itiraz üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından verilen 15.07.2016 tarih ve 2016/1723 sayılı itirazın reddine dair kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/ babası Kadircan"ın idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını, davalıya sigortalı araç sürücüsünün kazada tam kusurlu olduğunu, davalıya yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 16.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 25.04.2016 tarihli ıslah dilekçesiyle toplam taleplerini 290.000,00 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçe limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kazadaki kusur oranlarının belirlenmesi için kusur raporu alınması ve tazminat hesabı için alınacak raporun aktüerya uzmanından alınması gerektiğini, SGK tarafından yapılan rücuya tabi ödeme varsa bunun da tazminattan düşülmesi gerektiğini belirterek başvurunun reddini savunmuştur.
Sigorta Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; başvurunun kabulü ile davacı ... için 274.305,00 TL, Aydanur için 3.431,00 TL. ve Yağmur için 12.264,00 TL. olmak üzere toplam 290.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının 20.10.2015 tarihinden
işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; bu karara, davalı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir. Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, emekli asker olan desteğin bilinen en son geliri üzerinden hesaplamanın yapıldığı raporun hükme esas alınmasında hata olmadığı, esas alınan rapordaki tespit ve hesaplamaların yerinde olduğu gerekçesiyle, davalı ... şirketi vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı itirazın reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK"nun 53/3. maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesinde, ölenin son gelir durumu ile birlikte, muhtemel yaşam süresinin ve bu sürenin ne kadarında aktif çalışma hayatının devam edeceği, ne kadarında pasif dönemde bulunacağının tespiti önem arzetmektedir. Çalışma hayatının, aktif çalışma dönemi ve emeklilik dönemi olan pasif devre olarak ayrılması ve özel yasalarında çalışma süreleri ayrık olarak belirtilmemiş (asker, polis vb. gibi) kişiler yönünden 60 yaşın aktif çalışma devresi, bakiye yaşam süresi varsa kalan sürenin de pasif çalışma dönemini oluşturduğu; destekten yoksun kalma nedeniyle tazminatın hesabında, pasif devrede de zararın oluşacağı ve bu zararın asgari ücret düzeyinde bir zarar olacağının kabulü gerektiği Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. Özel yasaları gereği çalışma süreleri ayrık olarak düzenlenenler dışında kalan kişiler yönünden, aktif- pasif devre ayrımı anılan şekilde yapılmakla birlikte; asker, polis gibi özel yasaları ile çalışma süreleri farklı belirlenen kişiler için sürelerin bu yasalardaki düzenlemelere göre belirlenmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davacılar, desteğin emekli astsubay olduğunu ve emekli maaşı aldığını belirtmiş olup; desteğin 45 yaşında ve astsubay emeklisi olduğu zaman diliminde davaya konu kazada öldüğü dosya kapsamı ile sabittir. Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından hükme esas alınan 22.04.2016 tarihli aktüerya uzmanı bilirkişinin raporunda, davacılar desteğinin kaza tarihindeki 45 yaşına ve PMF Yaşam Tablosu"na göre muhtemel bakiye ömür süresi belirlendikten sonra, bakiye ömür süresinin tamamı için, desteğin emekli maaşı miktarının bildirildiği SGK Başkanlığı yazısındaki gelir üzerinden
hesaplama yapılmıştır. Oysa, kaza tarihi itibariyle emekli olduğundan pasif devrede bulunan desteğin geliri, muhtemel bakiye ömür süresinin tamamı için asgari geçim indirimi bedeli dahil edilmemiş net asgari ücret olarak kabul edilip hesaplama yapılmalıdır. Ne var ki, davalı vekili Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı itirazda ve İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı yaptığı temyiz başvurusunda, tazminat hesabının 60 yaşa kadar AGİ dahil edilmiş asgari ücretten ve 60 yaştan sonraki pasif devrede ise AGİ hariç asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini ifade etmiş olup, davalı tarafın bu kabulü davacılar yönünden usuli kazanılmış hak oluşturmaktadır. İfade olunan bu hususların bir bütün olarak değerlendirilmesi suretiyle tazminat hesabı yapılması gerektiğinden, hükme esas alınan aktüerya uzmanı raporu hatalı tespitler içermekte olup eksik inceleme ile karar verilmiştir.
2-Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından hükme esas alınan 22.04.2016 tarihli bilirkişi raporunda; davacı eş Zeynep"in rapor tarihindeki 55 yaşı ile iki kızının bulunduğu gerekçesiyle evlenme ihtimali bulunmadığı kabul edilerek, hesaplanan tazminattan evlenme ihtimali indirimi yapılmadığı görülmektedir.
Vefat edenin bakımından yararlanan eşin, yeniden evlenmesi veya fiili olarak bakım ihtiyacını karşılar biçimde birliktelik yaşaması halinde bakım ihtiyacının sona erdiği ve yitirilmiş destek ediminin yeni bir destek edimiyle karşılanmış olacağı dikkate alınarak, hayatta kalan eşin desteklik süresi içerisinde yeniden evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda, eşin yaşı, 18 yaşından küçük çocuk sayısı, sağlığı, görünümü, ekonomik durumu gibi etkenler değerlendirilerek bu belirlemenin yapılması gerekir.
Dairemiz"in yerleşmiş içtihatları gereği; evlenme ihtimali oranları belirlenirken, destek gören eşin kaza tarihindeki yaşına göre, AYİM Evlenme İhtimali Tablosu"ndaki belirlemelerin esas alınması gerekmektedir. Hükme esas alınan raporda; 18.02.1971 doğumlu, davaya konu kaza tarihinde 44 ve hesap tarihinde 45 yaşında olan davacı eş Zeynep"in yaşının hatalı biçimde 55 olarak kabul edilmesi yanlış sonuca ulaşılmasına neden olduğu gibi eş Zeynep"in kaza tarihindeki yaşı yerine rapor tarihindeki yaşının esas alınması da doğru değildir.
Bu durumda Sigorta Tahkim Komisyonu"nca; davacı eş Zeynep"in kaza tarihindeki yaşı ve 18 yaşından küçük çocuğunun bulunmadığı dikkate alınıp AYİM Tablosu"na göre evlenme ihtimali oranının belirlenmesi ve tazminattan bu nedenle indirim yapılması; ayrıca, davalı tarafın kabulü nedeniyle davacılar lehine oluşan usuli kazanılmış hak ile yukarıda ifade olunan ilkeler çerçevesinde, desteğin gelirinin 60 yaşa kadar AGİ dahil ve 60 yaştan sonrası için AGİ hariç asgari ücret olarak esas alınması suretiyle tazminatların hesaplandığı ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.