Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18827
Karar No: 2017/146
Karar Tarihi: 10.01.2017

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2014/18827 Esas 2017/146 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2014/18827 E.  ,  2017/146 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT



    Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.01.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat gelmedi, diğer temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... geldi, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
    Davacı, murisi olan annesi Nevriye"nin davaya konu 340 ada 59 parsel sayılı taşınmazını mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalı kızına satış yoluyla temlik ettiğini, davalının da daha sonra taşınmazı üçüncü kişi konumundaki dava dışı inşaat şirketine sattığını ileri sürerek, taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden miras payına isabet eden bedelin tahsilini istemiştir.
    Davalı, temlikin bedelsiz yapıldığını ancak muris annesinin amacının mirastan mal kaçırmak değil mirası paylaştırmak olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tarafların gerek muris babalarından ve gerekse muris annelerinden edindikleri taşınmazlar dikkate alındığında mirasta paylaştırmanın söz konusu olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, muris... 05.08.1995 tarihinde dul olarakölümüyle, geride mirasçısı olarak davacı oğlu ile davalı kızının kaldığı; davaya konu 340 ada 59 parsel sayılı taşınmazın muris Nevriye adına kayıtlı iken, 14.12.1984 tarihli resmi akitte muris tarafından davalı kızına satış yoluyla temlik edildiği; davalının da bu taşınmazı 21.06.2012 tarihinde dava dışı Baş-Taş İnş. Ltd. Şti."ne sattığı anlaşılmaktadır.


    ./..


    Hemen belirtilmelidir ki; eldeki dava, tarafların murisi olan anneleri Nevriye"nin temliki işlemine karşı açılmış olup, bu işlemin Nevriye"nin terekesine hasren değerlendirilmesi ve anılan temliki işlem bakımından Nevriye"nin gerçek iradesinin araştırılması gerekeceği kuşkusuzdur.
    Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (nitelikli-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun(TMK) 706., 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun(TBK) 237. (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 213) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki kişisel ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Öte yandan, muris sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da tartışmasızdır.
    Hâl böyle olunca, miras bırakan Nevriye"den mirasçıları olan davacı oğluna ve davalı kızına intikal eden taşınır taşınmaz mallar ve haklar üzerinden yukarıda değinilen anlamda bir paylaştırma kastının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tarafların babalarının terekesinin de bu değerlendirilmeye dahil edilmesi isabetsizdir.
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyizinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi