13. Ceza Dairesi 2017/5259 E. , 2018/7692 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Katılan ..."in 09/09/2013 tarihinde, 0536 669 12 55 numaralı telefon numarasından aranarak, Halk Bank kredi kartından 180 TL"Lik taksitler halinde çekimler yapıldığı, bilgisi ve rızasının olup olmadığı sorulduğu, yine katılanın 10/09/2013 tarihinde aranarak, para çekilme işleminin iptal edildiği, ancak para iadesinin Halk Bank hesabına değil İNG Bank hesabına iade edileceği, kartları iptal ettirmesi gerektiği söylenerek, katılandan tüm kart bilgileri ve şifrelerinin istendiği, katılanın da arayan şahsın banka görevlisi olduğuna inanarak, söz konusu bilgi ve şifreleri telefonda arayan şahsa verdiği, katılanın Halk Bankası Kastamonu şubesine ait 49 ile başlayan 70 ile biten kredi kartı hesabından 11/08/2013 tarihinde 3 adet 180"er TL"lik ve 12.40 TL"lik alış veriş yapıldığı, şifrelerin ele geçirilmesi üzerine, Akbank Kastamonu şubesinden, sanıklardan Volkan"a ait olan ve sanık ..."un talimatı üzerine açılmış, Akbank Bahçekapı şubesi, 2187814 nolu hesabına 13.150 TL havale yapıldığı, bu paranın sanıklar tarafından çekilmek üzere, Akbank Bahçekapı şubesine gidildiğinde, her iki sanığın da yakalandıkları anlaşılmakla, sanığın eyleminin hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 158/1. maddesine eklenen (L) bendi kapsamında öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmasına rağmen suç tarihi itibariyle 157/1. maddesindeki basit dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı,
Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ""Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar"" ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine
eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ...’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21/05/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.