17. Hukuk Dairesi 2015/10460 E. , 2018/5519 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların eşi/ babası/ çocuğu ... "ın idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, kazada yakınları ..."ı kaybeden tüm davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını, aynı kazada davacılar murisinin aracında yolcu olarak bulunan davacı ..."nin kızı Senanur"un da öldüğünü, davacı anne Aliye"nin ölen kızının desteğinden yoksun kaldığını, davacı tarafın cenaze ve defin gideri yapmak zorunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000,00 TL. maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 10.02.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, destekten yoksun kalma tazminatı taleplerini 43.655,07 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, poliçe teminat limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, davacılar yakını ... idaresindeki motorsikletin yolcu taşımaya elverişli olmamasının ve yolculuk sırasında kask takılmamış olmasının müterafik kusur teşkil ettiği gözetilip tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davadan önce temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için, Senanur"un vefatı nedeniyle 2.030,74 TL. ve Ali"nin vefatı nedeniyle 31.741,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının; davacı ... ve Çilli için, Ali"nin vefatı nedeniyle 748,32"şer TL. destekten yoksun kalma tazminatının; davacı Habib için, babası Ali"nin vefatı nedeniyle 3.646,19 TL. destekten yoksun kalma tazminatının; davacı ... için, babası Ali"nin vefatı nedeniyle 4.740,50 TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; davacıların defin ve cenaze giderine ilişkin karşılanmamış zararı kalmadığından, davacıların bu talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı vekilinin, davacılar Hüseyin ve Çilli lehine hükmedilen tazminat ile davacı ... için kızı Senanur"un vefatı nedeniyle hükmedilen tazminata ilişkin temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır.
Temyize konu kararda, davacı ... ve Çilli lehine hükmedilen tazminat miktarı 748,32"şer TL; davacı ... için kızı Senanur"un vefatı nedeniyle hükmedilen tazminat 2.030,74 TL. olup karar, anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden, adı geçen davacılar için kabul edilen tazminatlar, davalı taraf yönünden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
2-Davalı vekilinin, diğer yönlere ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde ise; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davacıların maddi zararlarının hesaplanması bakımından alınan uzman bilirkişi raporundaki tespitlerin (aşağıdaki bentte yer alan husus dışında) Dairemizin yerleşik uygulamalarıyla uyumlu olmasına ve bu raporun hükme esas alınmış olmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle, ölenin yakınlarının, 6098 sayılı TBK"nun 53/3. (818 sayılı BK"nun 45/2.) maddesi gereği, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının saptanması bakımından alınan ve mahkeme tarafından da benimsenen 02.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacı eş Aliye"nin rapor tarihindeki yaşı (33) ile 18 yaşından küçük iki çocuğunun bulunduğu gerekçesiyle % 7 evlenme ihtimali bulunduğu kabul edilerek, hesaplanan tazminattan bu oranda indirim yapıldığı görülmektedir.
Vefat edenin bakımından yararlanan eşin, yeniden evlenmesi veya fiili olarak bakım ihtiyacını karşılar biçimde birliktelik yaşaması halinde bakım ihtiyacının sona erdiği ve yitirilmiş destek ediminin yeni bir destek edimiyle karşılanmış olacağı dikkate alınarak, hayatta kalan eşin desteklik süresi içerisinde yeniden evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda, eşin yaşı, 18 yaşından küçük çocuk sayısı, sağlığı, görünümü, ekonomik durumu gibi etkenler değerlendirilerek bu belirlemenin yapılması gerekir.
Dairemiz"in yerleşmiş içtihatları gereği; evlenme ihtimali oranları belirlenirken, destek gören eşin kaza tarihindeki yaşına göre, AYİM Evlenme İhtimali Tablosu"ndaki belirlemelerin esas alınması gerekmektedir. O halde, davacı eş Aliye"nin kaza tarihindeki yaşı (28) ve 18 yaşından küçük iki çocuğu bulunduğu gözetilerek, evlenme ihtimali oranının belirlenmesi gerekirken; hatalı biçimde, rapor tarihindeki yaşı esas alınmak suretiyle belirleme yapılmasıyla hesaplanan tazminata göre karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
4-Davalı taraf yaptığı tüm savunmalarda, davacılar desteği sürücü Ali"nin, motorsiklet kullanırken kask takmamış olması ve araç istiap haddini aşacak biçimde yolcu taşıması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu ve zararı ağırlaştırdığını ifade etmiş, mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir inceleme ve irdeleme yapılmamıştır.
818 sayılı Borçlar Kanunu"nun "tazminat miktarının tayini" başlıklı 43. maddesinde (6098 sayılı TBK 51. md); hakimin, tazminatın türü ve kapsamının derecesini, durum ve mevkiinin gereğine ve hatanın ağırlığına göre belirleyeceği belirtilmiş; "Tazminatın tenkisi" başlıklı 44. maddesinde (6098 sayılı TBK 52. md)ise; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği açıklanmıştır.
Somut olayda; davacılar desteği Ali"nin sevk ve idaresinde bulunan motorsikletle kazaya karıştığı; sürücü Ali"nin ölüm nedeninin, 19.10.2009 tarihli otopsi raporunda genel beden travmasına bağlı iç organ ve büyük damar harabiyetinden gelişen iç kanama ve beyin kanaması olarak saptandığı; ayrıca, kaza tespit tutanağına göre, desteğin idaresindeki motorsiklette, kaza anında toplam beş kişi bulunduğunun tespit edildiği görülmektedir.
Bu durumda mahkemece; davacılar desteği Ali"nin kaza anında kask takıp takmadığının araştırılması, kask takmaksızın motorsikletini sevk ve idare ettiğinin anlaşılması halinde, bu durumun zararın doğması ya da artmasında etkili bir husus olup olmadığının irdelenmesi; yine, desteğin idaresindeki aracın niteliği ve kapasitesine göre, istiap haddini aşacak biçimde yolcu taşıyıp taşımadığı ve bu durumun zararın doğumu ya da artmasında etkili olup olmadığının, gerektiğinde uzman bilirkişiden rapor da alınarak irdelenmesi; kask takmama ve istiap haddi aşımı hususlarının tespiti halinde, BK"nun 44. maddesi (TBK 52. md.) uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin hükümde tartışılması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin, davacı ... ve Çilli için hükmedilen tazminat ile davacı ... için kızı Senanur"un vefat nedeniyle hükmedilen tazminata ilişkin kısım yönünden mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer yönlere ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.