17. Hukuk Dairesi 2015/10800 E. , 2018/5518 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacıların oğlu ..."ın öldüğünü, davacıların ölen oğullarının desteğinden yoksun kaldıklarını, davalıya yapılan başvuru üzerine kısmi ödeme yapılmış ise de bunun gerçek zararın altında olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL. maddi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 02.12.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 137.439,85 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacıların başvurusu üzerine 24.05.2010 tarihinde 19.583,00 TL. tazminat ödeyip poliçeden doğan sorumluluklarını yerine getirdiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakiye poliçe teminat limitiyle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, kaza tarihinden faiz isteminin yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile toplam 122.362,75 TL. destekten yoksun kalma tazminatının 24.05.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taşıma sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu, davacılar murisinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketinin, davacılar murisinin yolcusu olduğu minübüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu hususu çekişmesizdir. Davalı ... şirketi, davacıların zararından öncelikle minübüsün zorunlu karayolu yolcu taşımacılığı mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olduğunu ve bu poliçenin bulunmaması halinde ise Güvence Hesabı"nın zarardan sorumlu olduğunu ve kendilerine husumet düşmeyeceğini iddia etmiş; mahkemece, bu hususta herhangi bir araştırma yapılmadan, davalının zarardan sorumluluğuna karar verilmiştir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu"nun "Sorumluluk ve Sigorta" başlıklı bölümünde düzenlenmiş olup; Kanunun 17. maddesinde "Şehirlerarası ve Uluslararası yolcu taşımacıları, duraklamalar dahil olmak üzere kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyanın zarara uğramasından dolayı sorumludurlar" düzenlemesi yapıldıktan sonra, 18. maddesinde "Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun"un 17. maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar" düzenlemesine yer verilmiştir.
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın "Tazminat Ödemesinde Öncelikli Sigorta" başlığını taşıyan B.8. maddesinde ise; "Meydana gelen zarar, öncelikle bu sigortadan karşılanır. Sigorta sözleşmesinin hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla 13/10/1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"na göre yapılması zorunlu olan mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur" denilmektedir. Buna göre taşıma ilişkisinde, taşımacılık mali sorumluluk sigortası, mali sorumluluk sigortası ve ihtiyari mali sorumluluk sigortası arasında sıralı sorumluluk ilişkisi kabul edilmiştir.
Somut olayda; davacılar murisi,... plakalı yolcu minübüsünde yolcu olarak taşınmakta iken davaya konu kaza meydana gelmiştir. Kaza yapan aracın taşımacılık mali
sorumluluk sigortasının bulunup bulunmadığı mahkeme tarafından araştırılmadan, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalının sorumluluğuna karar verilmiştir. Kaza tarihi itibariyle, bedeni zararlarda taşımacılık mali sorumluluk sigortasının, kişi başına limiti 175.000,00 TL. olup, mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacıların toplam zararı 137.439,85 TL. olarak hesaplanmış, mahkeme tarafından bu bedelin 122.362,75 TL"lik kısmına hükmedilmiştir.
Yukarıda izah edilen sıralı sorumluluk esasına göre, davalı zorunlu mali mesuliyet sigortacısına, ancak taşımacılık mali sorumluluk sigortası limitinin üzerinde bir zararın tespiti halinde, limitin üzerinde kalan kısım yönünden başvurulabileceği, başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğunun doğmayacağı gözetilerek; kazayı yapan aracın, kaza tarihi itibariyle geçerli bir taşımacılık mali sorumluluk sigortası bulunup bulunmadığının araştırılması, bu poliçenin mevcudiyetine göre de davalının sorumluluğu hakkında bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 28/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.