Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/891
Karar No: 2022/4177
Karar Tarihi: 08.06.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/891 Esas 2022/4177 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının taşınmazına gecekondu yaparak müdahale ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesini, ecrimisil ve tapu iptali ile tescil istemişti. Davalı ise tapu tahsis belgesine dayanarak taşınmazın tamamının maliki olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştı. Mahkeme, tapu kaydına göre taşınmazın tamamının davacı adına kayıtlı olduğunu tespit etmiştir. Ancak, davacının tapu tahsis belgesi uyarınca sahip olması gereken pay oranı belirlenmeden ve Belediye davada taraf kılınmadan tapu iptali ve tescil kararı verilmiştir. Bu nedenle, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi tarafından bozma kararı verilmiştir. Daire, davada taraf teşkilinin sağlanması gerektiği ve usul ve yasaya aykırı hüküm kurulduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Kanun maddeleri:
- 3194 sayılı İmar Kanunu
- 3290 sayılı İmar Kanunu
- 2981 sayılı İmar Kanunu (10/C-2, 18/b-c maddeleri)
7. Hukuk Dairesi         2022/891 E.  ,  2022/4177 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23/03/2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil, karşı davada tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl dava hakkında verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm verilmesine yer olmadığına ve davanın kabulüne dair verilen 24/06/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Mahkemece uyulan Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    KARŞI OY
    Davacı dava dilekçesinde; Ankara ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 3729 ada 7 parsel sayılı taşınmazda önce şahıs payını satın alarak, daha sonra Belediyeye ait payı 18.01.2007 tarihinde satın alarak tamamının maliki olduğunu, davalının taşınmazına gecekondu yaparak müdahale ettiğini belirterek davalının müdahalesinin men’ine, yaptığı yapının kal’ine ve lehine ecrimisil tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı-karşı davacı cevabında; 1969 yılında dava konusu taşınmaz üzerine ev yaptığını, tapu tahsis belgesine göre dava konusu taşınmazda 280 m2 yerinin bulunduğunu, 2981 sayılı Kanundan kaynaklanan hakkına dayanarak dava açtığını belirterek, davacıya belediye tarafından satılan payın iptali ile adına tescilini talep etmiştir.
    Tapu kaydına göre dava konusu taşınmazın tamamının satış ve birleşme sonucu davacı adına kayıtlı olduğu görülmüştür.
    Davacı ...’un taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının önce şahıstan aldığı 280 pay, daha sonra belediyeden satın aldığı 563 payın birleşmesiyle tamamında malik olduğu anlaşılmıştır.
    Ankara 7. İdare Mahkemesi, davacı ... tarafından Ankara Büyükşehir Belediyesi aleyhine açılan idari işlemin iptali davası sonucunda verdiği 31.0.2008 tarihli kararla; “davacının gecekondusunun 8 değil 7 parselde kaldığı hususunun dava sürecinde açık biçimde anlaşılması daha önceki imar hareketlerinin ise davacının gecekondusunun 8 parselde yer aldığı varsayılarak gerçekleştirilmiş olması karşısında gerçek bilgiye göre yeniden işlem tesis edilmesi esas olup, yanlış bilgilendirmeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuki isabet bulunmamaktadır.” gerekçesiyle, davalı ... Belediyesinin dava konusu 7 parselde gecekondusu bulunan davacıya, bu parselde tapu tahsis belgesine göre pay vermediğinden kusurlu bularak, davacıya 7 parsel sayılı taşınmazda pay verilmemesi yönündeki idari işlemi iptal etmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp, yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
    -Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması,
    -Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı Yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
    -İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
    -Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
    -Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
    -Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması,
    -İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir.
    Yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (DOP) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak, tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktar hakkında tescil talebi kabul edilebilir.
    Davalı-karşı davacı ..., idare mahkemesinden aldığı iptal kararı uyarınca belediyeden yeniden idari işlem tesisi talebinde bulunmaksızın, belediye aleyhine dava açmaksızın sadece tapu kayıt maliki aleyhine tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuştur.
    Mahkemece yukarıda belirtilen ilkelere göre, davacı ...’ın tapu tahsis belgesi uyarınca sahip olması gereken pay oranı tespit edilmeden, bu konunun muhatabı olan belediye davada taraf kılınmadan ve ayrıca davacı ... dilekçesinde 280 payının bulunduğunu bildirmesine rağmen, bu talebi aşılarak davacı ...’un bedelini ödeyerek Belediyeden satın aldığı 560 payın tamamının iptaline karar verilmesi, üstelik karşı davacı ...’dan bu pay karşılığında herhangi bir bedel alınmaması, davada taraf olmayan Belediye aleyhine sonuç doğurmuş ve taraflar arasındaki uyuşmazlık giderilmediği gibi, yeni uyuşmazlıkların doğmasına sebebiyet verilmiş, belediye davada taraf kılınmadığından savunma hakkı ihlal edilmiş böylece usul ve yasaya aykırı hüküm kurulmuştur.
    Dairece verilecek bozma kararı, davada taraf teşkilinin sağlanmasına yönelik olacağından ve taraf teşkili sağlanmaksızın karar verildiğinden, taraflar hakkında kazanılmış hakkın varlığından bahsedilemez.
    İdare mahkemesince verilen kararda, davacı ... taraf olmadığından aleyhine kesin hüküm oluşturmaz. İdare mahkemesi kararı gerekçe gösterilerek, davacı ...’un tapuya güvenerek şahıslardan aldığı paya dayanarak Belediye payını satın alması olayında, kötüniyetli davrandığı ispat edilmeden ve ödediği bedelin davacı ...’a iadesi yönünde bir hüküm kurulmadan payının iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekirken onanması yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılamıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi