Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili, hacze konu taşınmazın müvekkilinin haline münasip ev olduğunu iddia ederek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen sulh ve ibra protokolü gereğince davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle "karar vermeye yer olmadığına" şeklinde karar verilmiştir.
Somut olayda, alacaklının başlattığı ilamlı  takibin kesinleşmesi üzerine şikâyetçi borçlunun taşınmazının haczedildiği, takip dosyasında takipten vazgeçildiğine veya haczin kaldırıldığına ilişkin bir kaydın bulunmadığı görülmüştür.
Mahkemece yapılacak iş; şikayetin esasını incelemek, gerektiğinde mahallinde keşif yaparak birikişiden alınacak rapora göre karar vermekten ibarettir. Sulh ve ibra protokolü gereğince davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar vermeye yer olmadığına denilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.