11. Hukuk Dairesi 2017/2532 E. , 2018/7997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 12/12/2016 tarih ve 2015/16 E. - 2016/184 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabülüne dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 13/03/2017 tarih ve 2017/338-2017/627 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanununun 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2000/03474 numaralı ""..."" ibareli, 2008/64273 numaralı ""...M"" ibareli, 2008/14663 numaralı ""..."" ibareli ve 2011/25974 numaralı ""..."" ibareli tescilli markaların sahibi olduğunu, davalının ise 2011/115146 numaralı ""..."" ibareli markayı tescil ettirdiğini, 556 sayılı KHK"nın 8/1-b maddesi anlamında markalar arasında benzerlik bulunduğunu, karıştırma ihtimalinin söz konusu olduğunu ileri sürerek davalı adına tescilli ""..."" ibareli markanın hükümsüzlüğünü ve ... sicilinden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu markalar arasında görsel ve işitsel benzerliğin bulunmadığını, tek benzerliğin zayıf ibare olan "..." kelimesi olduğunu, davacının gıda sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ise tekstil alanında faaliyet gösterdiğini, "..." sözcüğünün tekstil sektöründe bilinen ve sık kullanılan bir sözcük olduğunu, müvekkilinin markasının uzun yıllardır kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; davalı markasında bulunan yıldız logosu ile ""..."" kelimesinin vurgusunun artırıldığı, davacı markalarının Türkçe doğrudan anlamı olan ""..."" kelimesini kastettiği, davalı markasında ise bu yönde kasıt olmamakla ""..."" kelimesinin İngilizce kullanımına vurgu yapıldığı, davacı markaları ile davalı markası arasında söyleniş, logo, işitsel farklılık olduğu, markaların tüketici nezdinde karıştırılma ihtimali olmadığı, tüketicinin markaların bağlantılı işletmelere ait ürünler olduğunu düşünmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi raporuna göre davacıya ait markaların sektörel tanınmışlığı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince dosya üzerinden yapılan incelemede, tüm dosya kapsamına göre; HGK kararı uyarınca hakimin hukuki bilgisiyle çözebileceği konularda bilirkişi raporu almasının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporunun yok hükmünde olduğu ve kararda dikkate alınmayacağı, davalının tescilli markasında yıldız logosu olmadığı, davalının ""..."" ibareli markasında ""İ"" harfi büyük yazıldığı için davacı markaları ile arasında Türkçe kavramsal benzerlik olduğu, davalı markasındaki ""..."" ibaresinin nitelik ve kalite belirten ifade olması nedeniyle ayırt edicilik sağlamadığı, asli ve ayırt edici unsurun ""..."" ibaresi olduğu ve markalardaki bu ibarenin birbirine benzer olduğu, taraf markaları arasında görsel ve işitsel benzerlik olduğu, markaların tüketici nezdinde karıştırılması ve işletmesel bağ kurulmasının mümkün olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak davanın kabulüne davalı markasının hükümsüzlüğüne karar vermiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 17/12/2018 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.