11. Hukuk Dairesi 2019/2192 E. , 2020/227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 28/11/2017 tarih ve 2017/105 E- 2017/510 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 01/03/2019 tarih ve 2018/830 E- 2019/201 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2016/51095 başvuru numarasıyla 09.06.2016 tarihinde davalı TPMK"ne 32.sınıflarda tescil edilmek üzere "HARVEST" ibareli markası için başvuru talebinde bulunduğunu, TPMK"nın resen yapmış olduğu incelemesinde 2002/01328 sayılı "harvest" ibareli markanın ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğu kanaatine vararak başvurunun kısmen reddine karar verdiğini, iş bu ret kararına karşı müvekkili şirketin TPMK nezdinde itirazda bulunduğunu, ancak itirazlarının da YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa müvekkili şirketin Bingazar Group’ın Suudi Arabasitan’ın en büyük ve önde gelen distribütörlerinden biri olduğunu, söz konusu şirketin dünyanın dört bir yanında Harvest gibi popüler markalar altında üreticilerin tedarik ettiği yüksek kaliteli ürünleri pazarlamakta olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu marka ile redde gerekçe gösterilen markaların ayırt edilemeyecek kadar benzer olmadığını, söz konusu markalarda her şeyden önce görsellik ön planda tutulmakta olduğunu ve müvekkili markası ile redde gerekçe gösterilen markanın görsel olarak birbirinden çok farklı ve özgün kullanımlara sahip olduğunu, müvekkilinin markasının “Harvest+Şekil” kendine özgü bir stile logo halinde dönüştürülmüş olmasına rağmen redde gerekçe kılınan markanın düz yazı halinde “Harvest” yazılmış olduğunun görülmekte olduğunu ileri sürerek YİDK"nun 2017-M-327 sayılı kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, başvuru markası ile redde gerekçe olarak gösterilen markaların görsel ve işitsel yönden bütünüyle bıraktıkları izlenimin aynı ve ayırt edilmeyecek derecede benzer olduğunun ortada olduğunu, başvuru markası ile kısmi redde gerekçe gösterilen markaların esas unsurlarının “Harvest” ibaresi olduğunu, markalara ayırt edici özellik sağlayan, markaların çekirdeğini oluşturan işaretlerin “Harvest” olduğunu, başvuru markasının tescil edilmek istendiği 32. Sınıfta yer alan emtialarının redde mesnet marka kapsamında da yer aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu başvurunun "HARVEST+şekil" ibaresinden oluştuğu, kapsamında 32. sınıftaki mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak markaların ise "HARVEST" ibaresinden meydana geldiği ve koruma kapsamlarında 05, 30, 32. sınıflardaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, 32. Sınıf bakımından aynı/aynı tür mal/hizmetler olduğu, dava konusu “Harvest + Şekil” ibaresinden meydana gelen ve bütün olan markanın, redde mesnet gösterilen “Harvest” markası ile işitsel olarak aynı olduğu, görsel olarak ise birbirinden şekil unsuru yönüyle farklılık arz ettiği, ancak şekil ve sözcük bileşimi ile oluşturulan markalarda, “söz görünümden daha yüksek sesle konuşur” ilkesi gereği genellikle sözcüğün baskın ve ayırt edici unsur olduğu gözönüne alındığında, söz konusu markaların birbirinden esas unsuru oluşturan sözcük (harvest) bakımından işitsel olarak ayırt edilemeyecek kadar aynı veya önceki markanın devamı olduğu intibaı uyandırdığı, söz konusu markaların “Harvest” kelimesini içermesi nedeniyle işitsel olarak birebir aynı olması ve ayırt edilmeyecek kadar benzer olması nedeniyle, markaların 556 sayılı KHK’nın 7/1-b bendi anlamında ayırt edilmeyecek kadar benzer oldukları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu markaların “Harvest” kelimesini içermesi nedeniyle 556 sayılı KHK’nın 7/1-b bendi anlamında ayırt edilmeyecek kadar benzer oldukları yönündeki belirlemede bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı başvurusuna konu marka “Harvest” ibaresinden oluşmakta, ret gerekçesi yapılan marka ise “Harvest+şekil+arapça yazı” unsurlarından oluşmakta olup markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 7/1-b maddesi uyarınca ilk bakışta ayırt edilemeyecek ölçüde benzerlik bulunmadığı halde anılan yasanın 8/1-b maddesi kapsamında yapılan araştırma yapılamıyormuşçasına hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.