16. Hukuk Dairesi 2018/1286 E. , 2021/2490 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacının dayandığı tapu kayıtlarının mahalline uygulanması, yöntemince mera araştırma yapılması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki sınırlama yönünden davacı adına belgesiz olarak tespit edilen taşınmazların miktarının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 104 ada 49, 185, 187 ve 239 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddi ile 104 ada 49, 185 ve 187 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline, 104 ada 239 parsel sayılı taşınmazın mera vasfıyla özel siciline kaydedilmesine; 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 21.06.2016 tarihli teknik bilirkişi raporu ve ekli krokisinde, (B) harfi ile gösterilen 1.6003,44 metrekarelik bölümü yönünden davanın reddi ile ... adına, (A) harfi ile gösterilen 18.386,00 metrekarelik bölümü yönünden ise davanın kabulü ile taşınmazın bulunduğu adanın son parsel numarası verilerek ve arsa niteliği ile, dava konusu parselin tamamı 24 pay kabul edilerek, 23/24 payın ... adına, 1/24 payın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ..., ... vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre çekişmeli 104 ada 49, 185, 187, 239 parsel sayılı taşınmazlar ile 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2) Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, çekişmeli 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik davalı ... vekili ve ... vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz eden belediyelerden ayrı ayrı alınmasına,
3) Davacı ..."ın, çekişmeli 117 ada 2 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamının gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, dava konusu taşınmazın çekişmeli bölümünün davacının tutunduğu tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, hükmüne uyulan bozma ilamında, 3402 sayılı Kadastro Yasası"nın 14. maddesindeki sınırlama dikkate alınarak yeniden, davacı adına belgesiz olarak tespit edilen taşınmazların miktarının araştırılması ve tapu kayıtları kapsamı dışında kalan bölümler yönünden davacı yararına 3402 sayılı Kanunu"un 14. maddesinde belirtilen diğer koşulların da gerçekleşmiş olması halinde davacıdan seçimlik hakkı sorularak bu bölümlerin teknik bilirkişiye krokisinde işaret ettirilmesi hususlarına işaret edilmesine rağmen, davacının tutunmuş olduğu 1992 tarih 23 sıra numaralı tapu kaydı çekişmeli taşınmaza uygulanmış ve davacının tutunduğu tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uyduğu kabul edilmek suretiyle davacıya tapu miktarındaki pay verilmişse de, tapu kaydı haricinde kalan kısım yönünden tespit tarihi olan 2006 yılına kadar davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamış, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan, dava konusu taşınmazın öncesinin ne olduğu, zirai faaliyete konu olup olmadığı, üzerinde sürdürülen zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve ne şekilde sürdürüldüğü hususlarını kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı gerekçeli rapor alınmamış, bu hususta hava fotoğraflarından da yararlanılmamış ve Mahkemece, taşınmazın kullanım şekli ve süresi konusunda yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına itibar edilmek suretiyle hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde belgesiz zilyetlik nedeniyle tespit ve tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü ile Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden sorularak, varsa bu taşınmazlara ait kadastro tutanak örnekleri ve oluşmuş ise tapu kayıtları getirtilmeli, ayrıca çekişmeli taşınmaza ait temin edilebilen en eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları ile Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin hava fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden celp edilerek dosya arasına konulduktan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi heyeti, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı; çekişmeli taşınmazın tapu kayıt kapsamı dışında kalan kısmı bakımında yöntemince zilyetlik araştırması yapılmalı, bu bağlamda; çekişmeli taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, imar-ihyaya konu edilmişse imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını da içerir, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisine hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi yaptırılarak, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazın öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; mahkeme hakiminin, taşınmazın konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.