Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4020 Esas 2018/922 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4020
Karar No: 2018/922
Karar Tarihi: 29.03.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2017/4020 Esas 2018/922 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararını onararak, temyiz talebini reddetti. Hükmedilen cezanın süresi itibariyle koşulları oluşmadığından sanığın müdafinin duruşmalı inceleme talebi reddedildi. Suç tarihindeki bir yazım hatası düzeltildi ve yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun yapıldığı belirtildi. Hükmün ONANMASINA karar verildi. Kanun maddeleri ise TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleridir.
16. Ceza Dairesi         2017/4020 E.  ,  2018/922 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Hükmedilen cezanın süresi itibariyle koşulları oluşmadığından sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE karar verilmiştir.
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “17.08.2016” tarihi yerine “11.08.2016” olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süreye göre sanık müdafiinin tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.