21. Hukuk Dairesi 2016/1286 E. , 2016/2614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 15.09.2003 - 31.12.2007 tarihleri arasında aylık brüt 1.560,00 TL ücret ile geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda, Mahkemece 11.07.2012 tarih, 2008/143 E. - 2012/1040 K. sayılı karar ile; “davanın kısmen kabulü ile davacının 15.09.2003 – 31.12.2007 tarihleri arasında davalı... ve Balesi Müdürlüğüne bağlı işyerinde figüran sanatçı olarak çalıştığı yılların Temmuz ve Ağustos ayları dışındaki tarihlerde kesintisiz olarak çalıştığının tespitine, davacının 15.09.2003 – 31.12.2007 tarihleri arasındaki Temmuz ve Ağustos aylarında çalışmadığının tespitine, sigortalı gösterilen sürelerin dışlanmasına, fazlaya ilişkin hizmet tespiti isteminin reddine,” karar verildiği, hükmün; davalılar vekilleri tarafından temyiz edildiği, Dairemiz tarafından 10.12.2013 tarih, 2012/19913 E. – 2013/23468 K. sayılı Karar ile; “davacının çalışmalarının davalı işveren ile davacı arasında her yıl belirlenen şartlarla ve ücretle yenilendiği, ücretin de buna göre ödendiği, ücret bordrolarının getirtilmediği, davacı ve davalı tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğu, ihtilaflı döneme ait ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslı veya onaylı ve okunaklı örnekleri getirtilerek, kısmi bildirimlere ilişkin ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığı saptanılarak, gerekirse imza incelemesi yaptırılarak, işveren kuruluşun davacı ile ilgili yetkili şef, amir, müdür gibi yetkili kişileri dinlenilerek, ayrıca resen tanık araştırılarak bunların bilgilerine başvurulmak suretiyle araştırmanın genişletilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği” belirtilerek hükmün bozulduğu, Mahkemece bozmaya uyulduğu, ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının getirtildiği, ancak gerekçeli karara dayanak yapılan iş bu kayıtların imzasız olduğu, bozmadan sonra dinlenen ve davalı işyerinde çalıştığı sabit olan tanıkların davacının çalışmasını doğruladıkları görülmüştür.
Bozmadan önce ve sonra dinlenen ve davacının çalışmasını bilebilecek nitelikte olan tanıkların beyanları karşısında, imzasız olan ücret tediye bordrolarının ve puantaj kayıtlarının davacı aleyhine delil olamayacağı, buna göre mevcut tanık beyanları karşısında davacının davalı işyerindeki çalışmalarının sabit olduğu anlaşılmaktadır.
O halde Mahkemece yapılacak iş, dosyada mevcut tanık beyanları karşısında davacının davalı işyerindeki çalışmalarının sabit olduğuna karar vermek, ancak Dairemizin 10.12.2013 tarih, 2012/19913 E. – 2013/23468 K. sayılı Kararı ile bozulan Mahkemenin 11.07.2012 tarih, 2008/143 E. - 2012/1040 K. sayılı kararının sadece davalılar tarafından temyiz edildiğini göz önünde tutmak, davacının brüt 1.560,00 TL ücreti ile ilgili yazılı delil sunamaması nedeniyle bu talebi ile ilgili davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.