3. Hukuk Dairesi 2018/143 E. , 2018/9340 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı .......... aralarındaki itirazın iptali davasına dair.........Mahkemesinden verilen 23/12/2015 günlü ve 2015/168 E - 2015/606 K sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 23/10/2017 günlü ve 2016/4878 E - 2017/14413 K sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; kasaplık ve et ürünleri ticareti yaptığını yıllardır.....ve birçok resmi kuruma et ürünleri verdiğini, ..........döner sermaye saymanlığınca devamlı olarak hesabına hak edişleri gereğince paralar gönderildiğini, davacının ....... hesabına 30/10/2012 tarihinde....... İşletme Müdürlüğünce 48.000,00 TL para gönderildiğini, paranın gönderildiği tarihte döner sermaye saymanlık görevlisi ......simli şahsın davacıyı arayarak söz konusu paranın yanlışlıkla gönderildiğini ve paranın asıl sahibinin .......olduğunu bildirdiğini ve söz konusu paranın ......ı hesabına gönderilmesinin söylendiğini bunun üzerine aynı gün yani 30/10/2012 tarihinde davacı tarafından 48.000,00 TL"nin davalı .....sağlık hizmetleri şirketine gönderildiğini, yine yaklaşık bir ay sonra aynı şekilde 39.989,50 TL"nin ....... tarafından davacının hesabına gönderildiğini ve yine Yasemin isimli saymanlık görevlisinin müvekkilini arayarak paranın yanlışlıkla gönderildiğini bildirmesi üzerine paranın ............ sağlık hizmetleri şirketine havale edildiğini, müvekkilinin .... ile yıllardır çalışmakta olup hesaplarına her zaman hakedişlerinin geldiğini, arayan kişinin ....... mutemedi olması ve her zaman hesaplarına hakedişlerini göndermesi nedeniyle o an için yapılan işlemde her hangi bir ard niyetin hissedilmediğini ve gelen paraların Yasemin Polat"ın bildirdiği hesaba gönderildiğini, davacıya 2 yıl sonra ......... "nin ihtar göndererek hesabına usulsüz olarak ödemeler yapıldığı ve yapılan ödemelerin iadesinin istendiğini, bu ihtar üzerine davacının yazıda belirtilen 87.989,50 TL asıl ve 16.157,67 TL yasal faizi olmak üzere toplam 104.147,17 TL"yi 26/11/2014 tarihinde ödemek zorunda kaldığını, davacı ile davalı arasında hiçbir mal ve hizmet alımı bulunmadığını, davalının haksız ve yersiz olarak müvekkilinden 87.989,00 TL aldığını, davalı aleyhine yapılan takipte gönderilen ödeme emrine davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun kötü niyetli olarak takibin durmasına neden olduğundan ve alacak miktarı likit olduğundan,
......
alacak miktarı üzerinden asgari %20 icra inkar tazminatı ödemesine mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; ihtilafının dava dışı ..... ile davacı arasında olduğunu, davacı taraftan söz konusu ödemeleri karşılığında herhangi bir mal ya da hizmet alınmadığı hususunun doğru olduğunu, taraflarınca ....... medikal malzeme verildiğini ve bu malzeme bedelleri nedeniyle dava dışı ....... hastanesinden alacaklarının bulunduğunu ve bu ödeme tutarlarının SDÜ"den olan alacaklarından düşüldüğünü savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; hem davalının hem de davacının dava dışı üniversiteden mal satışı sebebi ile alacaklı bulundukları, dava dışı üniversitenin 30/10/2012 tarihinde ve 26/11/2012 tarihinde bu borçlara karşılık önce davacıya ödeme yaptığı, daha sonra ödemenin yanlış yapıldığını söyleyerek davacıdan yapılan ödemelerin davalı hesabına aktarılmasını talep ettiği, davacının da buna istinaden kendisine gelen paraları davalı şirket hesabına aktardığı, bilahare dava dışı üniversite tarafından yapılan ödemelerin usulsüz olduğunun belirtilmesi üzerine davacının önce kendisine gelen daha sonra davalı hesabına aktardığı paraları talep üzerine bu kez de dava dışı üniversiteye geri ödediği,taraflar arasında herhangi bir mal ya da hizmet alımını konu edinen sözleşme ilişkisi bulunmadığı , davacı tarafça para aktarımının yapıldığı tarihte davalının da dava dışı kurumdan vadesi gelmiş alacağının bulunduğu, esasen ihtilafın davacı ile dava dışı üniversite arasında olduğu, davacının davasını dava dışı üniversiteye yöneltmesi gerektiği gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine dair verilen hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiş ve Dairemizin 23.10.2017 gün ve 2016/4878 E. 2017/14413 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş; davacı vekili, onama ilamına karşı karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacı tarafın sair karar düzeltme istemlerinin reddi gerekir.
2- Dava, sebepsiz zenginleşme sebebiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır.
Taraflar arasında herhangi bir mal ya da hizmet alımını konu edinen sözleşme ilişkisi bulunmadığı hususnda ihtilaf bulunmamaktadır. Dava dışı üniversite tarafından hesabına gönderilen paranın yanlışlıkla gönderildiğine, paranın asıl sahibinin ......... olduğunu bildirdiğine ve söz konusu paranın ........ hesabına gönderilmesine ilişkin davacıya gönderilen resmi bir yazı bulunmamaktadır. Davacı, hesabına yatan parayı tekrar davalıya göndermiş ve sonrasında bu parayı dava dışı ünüversiteye ödemek zorunda kalmıştır. Davalıya asıl borçlu olan dava dışı üniversitedir.
Davalının, alacağının dava dışı üniversite tarafından ödenmesi gerekirken, davacı tarafından ödenmiş ve davacının davalıya yaptığı ödeme, üniversite tarafından davacıdan tekrar tahsil edilmiştir. Davalı, davacı aleyhine zenginleşmiştir.
./..
-3-
Bu durumda mahkemece, davanın esasına girilip, toplanacak deliller sonucunda bir hüküm tesisi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ne var ki, mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı yeniden yapılan inceleme sonucunda anlaşıldığından, davacının bu yöne ilişen karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle HUMK"nun 440. maddesi gereğince davacı tarafın karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.10.2017 gün ve 2016/4878 E. 2017/14413 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün davacı yararına BOZULMASINA, evvelce davacı taraftan alınan temyiz harcı ile peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
.....