Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/11945 Esas 2017/5877 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11945
Karar No: 2017/5877
Karar Tarihi: 23.11.2017

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/11945 Esas 2017/5877 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen mahkumiyet hükmünü incelerken, sorgulama yapılmadan hüküm kurulmasının yasalara aykırı olduğunu belirtmiştir. Hükmün gerekçeli ve açık olması gerekliliğine vurgu yapılmış, hükümde kullanılan delillerin tartışılması ve suç oluşturan fiilin nitelendirilmesinin yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, mahkumiyet kararının açıklanmasının geri bırakılması hakkında kararın denetlenmemesi yüzünden kanuna aykırı durum oluştuğu belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkumiyet hükmü bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nın 147, 191 ve 193. maddeleri
- Anayasanın 141. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nın 34/1, 230, 289/g maddeleri
- 1412 sayılı CMUK'nın 308/7. maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi
14. Ceza Dairesi         2016/11945 E.  ,  2017/5877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın sorgusu yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, sorgusu yapılmadan hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 147, 191 ve 193. maddelerine muhalefet edilmesi,
    Mahkemece kurulan hükümlerin, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34/1, 230, 289/g ve 1412 sayılı CMUK"nın 308/7. maddeleri uyarınca sanığı, katılanları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olmasının zorunlu olduğu, bu kapsamda gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılarak değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat, sanığın suç oluşturduğu sabit görülen fiili ile bunun hukuki nitelendirmesinin yapılarak delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği ve bu ilkelere uyulmadan hükmün CMK"nın 230. maddesine uygun şekilde gerekçe içermemesinin CMUK"nın 308/7. maddesinde kesin hukuka aykırılık hali olarak düzenlendiği, ayrıca Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 18.11.2014 günlü, 830-502 esas/karar sayılı ilamında da "Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kaldırılarak hükmün açıklanması sırasında CMK"nın 230, 231/11 ve 232/6. maddeleri uyarınca denetime imkan verecek şekilde ve kesinleştiğinde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte bir hüküm kurulmalıdır." hususunun açıkça belirtildiği gözetilmeden, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin esası denetlenmemiş olan ilk karara atıfta bulunulup, gerekçe gösterilmeksizin yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.