16. Hukuk Dairesi 2016/9495 E. , 2018/6161 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 23.10.2018 gün ve saatte temyiz eden ... geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle "yetersiz inceleme sonucu hüküm verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek; Mahkemece, dosyada daha önce dinlenen ve görüş bildiren şahıslar dışında oluşturulacak üç kişilik teknik bilirkişi heyeti ile HUMK"nın 258.maddesine uygun şekilde çağrılacak yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarıyla birlikte mahallinde keşif yapılması, davacının dayandığı noter senedi ve ekli zilyetlik belgeleri okunarak sınırların tespiti, nizalı taşınmaz bölümünün hangi parsel içinde kaldığının net bir biçimde saptanması, dava konusu parsel içinde yer aldığı belirlendiği takdirde uyuşmazlık konusu taşınmaza revizyon gören tapu kayıtlarının yerel bilirkişi ve tanıklar eşliğinde uygulanarak, niza konusu bölümü kapsayıp kapsamadığının açıklığa kavuşturulması, uyuşmazlığa konu taşınmazın tapu kaydı kapsamı dışında bulunduğu tespit edildiği takdirde öncesi itibariyle zilyetliğin kim tarafından ne şekilde sürdürüldüğü, zilyetliğin kimden kime ne şekilde aktarıldığı hususlarının sorulup açıklattırılması, tapu kayıt uygulamasının denetlenmesi bakımından komşu parsellere ve...likle 642 parsele ilişkin tapu kayıtları, ... tutanaklarının onaylı ve okunaklı fotokopilerinin ve varsa revizyon kayıtlarının dosya arasına alınması, tüm bu uygulama ve belirlemelerin tapu fen memuru yetki ve yeteneğini haiz uzman bilirkişiye düzenlettirilecek ölçekli kroki ve rapora yansıttırılması ve hasıl olacak sonuca göre uyuşmazlığın esası bakımından bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının tapu iptali ve tescil talebini içerir davası kabul edilemeyeceğinden davalı ... aleyhine açtığı alacak talebini içerir davasının kısmen kabulü ile 1.661,67 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, diğer davalılar aleyhine açılan alacak talebini içerir davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından esasa, davalı ... vekili tarafından ise vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının talep ettiği taşınmaz bölümünün, taraflar arasında düzenlenen sözleşme içeriğinde geçen sınırlar itibariyle 115 ada 261 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığı; sözleşme tarihi itibariyle 115 ada 261 parsel sayılı taşınmazın tapulu olduğu, tapulu taşınmazların haricen satışının geçersiz olduğu, davacının harici satış için düzenlenen sözleşmeye dayalı olarak adına tescil talep etme hakkının bulunmadığı belirtilerek sözleşme ile davacı tarafın davalı ..."a ödediği ve dava tarihi itibariyle denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplanan bedelin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Davacı ... ile davalı ... arasında 25.04.2000 tarihli noterce düzenlenen "Düzenleme Şeklinde Zilyetliğin Devri Sözleşmesi" ile davalı tarafından zilyetliğinde bulunan tapusuz ve numaraları belirtilen zeytincilik taşları ile çevrili taşınmazından 7000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünü bedeli karşılığında davacıya satmış ve zilyetliğini de devretmiştir. 2002 yılında yapılan ... tespiti ile çekişmeli taşınmaz bölümünün de içinde bulunduğu alan 115 ada 261 parsel numarasıyla ve 30.817,25 metrekare yüzölçümüyle 29.03.1996 tarih ve 107 ile 04.02.2000 tarih 13 nolu tapu kaydına binaen paylı olarak H......., ...(davalı ..."un kardeşi) ve ... adına tespit ve tescil edildiği, davalının kardeşi adına olan payı 20.06.2005 tarihinde kayden satın aldığı, aynı yıl 5/100 ve 12/100 payını kayden 3. kişilere sattığı sonuç itibariyle halen davalı ... üzerinde 23/100 payın bulunduğu anlaşılmaktadır.
Tespite esas alınan tapu kayıtlarının ise kök olarak zeytincilik yasası nedeniyle Aralık 1965 tarih 8 numarasıyla 90.450 metrekare olarak dava dışı Halil Bozan adına oluştuğu, Ağustos 1993 tarih 3 sayılı tapu kaydı ile satış suretiyle davalı ..."e kayden intikal ettiği, bilahare imar, yola terk, ifraz nedenleriyle bir kısım parsellere ayrıldığı; imar görmeyen 30.816,69 metrekarelik bölümünü yönüyle 29.03.1996 tarih 107 numarasıyla 25/100 payı ... adına tapu kaydının oluşturulduğu, 04.02.2000 tarih 13 sayılı tapu kaydı ile davalı ... sahip olduğu 25/100 payı kayden kardeşi ..."e sattığı ve son bu haliyle de yukarıda anlatıldığı üzere ... tespitine esas alınarak 115 ada 261 parselin dayanağını oluşturduğu görülmektedir.
Taşınmaz başında yapılan keşif sonucunda düzenlenen fen bilirkişi raporuna göre kök tapu kaydının sınırlarında belirtilen zeytincilik taşları ve zeytincilik yasası nedeniyle yapılan dağıtım sırasında düzenlenen paftanın çakıştırılması sonucunda gerek sınırları gerekse yüzölçümü itibariyle çekişmeli taşınmaz ile dava dışı bir kısım parselleri kapsadığı belirlenmiş olup esasen bu yön mahkemenin de kabulünde olup tartışma konusu değildir. Uyuşmazlık öncesi tapuda kayıtlı bir taşınmazın taraflar arasında düzenlenen 25.04.2000 tarihli sözleşme ile satılıp satılamayacağı, bu sözleşme içeriğinin hukuki olarak nasıl vasıflandırılması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan 25.04.2000 tarihli noter tarafından düzenlenen "Düzenleme Şeklinde Zilyetliğin Devri Sözleşmesi" içeriğinde kök tapu kaydın sınırlarında yer alan zeytincilik taşlarının numaraları belirtilmek suretiyle taşınmazın sınırlarının tarif edilmesine rağmen, davalı tarafından tapusuz olduğu vurgulanarak taşınmazın zilyetliği devredilmiştir. Tapu maliki ... tarafından taşınmazın tapulu olduğunu gizlenerek davacı tarafın yanıltıldığı, aslında tapulu olan taşınmazın davalı tarafından, tapusuz gibi gösterilmek suretiyle "satış vaadi sözleşmesi" yerine "Zilyetliğin Devri Sözleşmesi" yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalının, Ağustos 1993 tarih 3 sayılı tapu kaydı ile taşınmazı kayden satın almasından itibaren 04.02.2000 tarihine kadar paylı olarak malik olduğu, ancak davacıya taşınmazı sattığı 25.04.2000 tarihinden 2 ay önce kendisine ait payı 04.02.2000 tarih 13 sayılı tapu ile kardeşi ..."e kayden sattığı, akabinde 2001 yılında yapılan ... tespitinin 2002 yılında kesinleşmesinden sonra 20.06.2005 tarihinde kardeşinden hisseleri yeniden devraldığı ve böylece yeniden kayden malik olduğu anlaşılmaktadır. Davalının kardeşi ile arasında yapılan kayden devirler dahi davalı tarafın iyiniyetli olmadığını açık olarak ortaya koymaktadır.
Diğer yandan taraflarca imzalanan sözleşmeye her ne kadar "Zilyetliğin Devri Sözleşmesi" başlığı yazılmış olsa da, içerik olarak tapu kaydındaki sınırların tarif edilmiş olması da dikkate alındığında "Noter Satış Vaadi Sözleşmesi" nde bulunması gerekli unsurlara göre daha geniş kapsamlı olarak düzenlendiği açıktır. Bu nedenle, 3402 sayılı ... Kanunun 13.maddesinin (C) fıkrasının 2.bendinde düzenlenen "Noter tarafından tespit ve tevsik edilen muvafakat beyanı veya düzenlenen satış vaadi senedi teknisyen huzurunda yapılmış muvafakat sayılır." hükmünden öncelikle istifade edeceği, ayrıca; taraflar arasındaki sözleşme içeriğine göre zilyetlik davacı tarafa devredilmiş olup ve aksinin aynı kuvvette başkaca bir delille ispatı gerektiği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; Mahkemece; çekişmeli taşınmazın davalı ... adına kayıtlı bulunan 23/100 payının iptali ile bu payın davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı tarafın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddi ile davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.