22. Hukuk Dairesi 2018/7185 E. , 2018/13748 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, davacının fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının haklarının tam olarak ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizce, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda hesaplamanın fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacağı yönünden hatalı olması nedeniyle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak alınan ek rapora göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında Dairemizce yapılan bozmanın gereğinin tam olarak yerine getirilip getirilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 06.02.2017 tarihli bozma ilamı ile davalı işyerinde haftanın 6 gününün iş günü, 1 gününün hafta tatili olduğu, mahkemece Cumartesi ve Pazar günü olmak üzere iki günün hafta tatili olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu, davacının bir haftada yedi gün kesintisiz çalışıp çalışmadığı tespit edilerek bir haftada kesintisiz en az yirmidört saat izin kullanıldığının anlaşılması halinde hafta tatili izninin o hafta için kullandırıldığının kabul edilmesi gerektiği; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti hesabına dahil edilmesi gereken süreler hafta tatili olarak hesaplandığından fazla çalışma ücretinin de yeniden hesaplanması gerekeceği, yapılacak hesaplamada fazla çalışma ücret alacağının miktarının şimdi kabul edilenden fazla çıkması halinde, davacının fazla çalışma alacağının şimdiki hesaplamada hafta tatili alacağı içerisinde hesaplanmış olması nedeniyle davacının fazla çalışma yönünden kararı temyiz etmemiş olmasının davalı yararına usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı, ıslah dilekçesi de bir bütün olarak değerlendirilerek davacının şimdi belirtilen hesaplama yöntemine göre çıkması muhtemel fark fazla çalışma alacağının hafta tatili alacak kalemi içerisinde ıslah yolu ile talep edilmiş olduğu dikkate alınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesiyle bozma yapılmıştır.
Ne var ki, mahkemece bozmaya uyulduğu halde gereğinin tam olarak yerine getirilmediği görülmektedir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir.
Mahkemece son bozma sonrası hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının haftanın yedi günü kesintisiz çalışması olup olmadığı belirlenmeden Pazar günü çalışıldığında hafta tatilinde çalıştığı kabulüne göre hesaplama yapıldığı görülmektedir. Oysa, davacının Cumartesi ve Pazar peşpeşe çalışarak yirmidört saat ara vermeden çalıştığı tek haftanın 13-14 Ekim 2012 haftası olduğu görülmektedir . Bu nedenle davacının hesaplamaya itiraz etmediği de dikkate alındığında hüküm altına alınması gereken hafta tatili alacağı 14.10.2012 günü için 130.85 TL olup bilirkişi raporunda hafta tatili olarak hesaplanan geriye kalan Cumartesi ve Pazar çalışmalarının fazla çalışma olarak hesaplanması gerekir. Bu nedenle davacının hafta tatili ücreti alacağı yönünden talebi 130.85 TL olarak kabul edilerek, dava dilekçesinde bu alacak için 500,00 TL talep edildiği nazara alınarak 130,85 TL hüküm altına alınmalı fazlası reddedilmelidir.
Islah dilekçesi ile yapılan miktar arttırımı ise fazla çalışma talebi olarak nitelendirilmelidir. Buna göre, davacının fazla çalışma yönünden talebi, ıslah ve dava dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde 2.000 TL dava + 2.340 ıslah olmak üzere 4.340 TL kabul edilerek hesaplanacak fazla çalışma alacağının miktarına göre bu talebin tam yada kısmen kabulüne karar verilmelidir.
Belirtilen yönler gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 31.5.2018 günü oybirliği ile karar verildi.