11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12646 Karar No: 2017/1070 Karar Tarihi: 16.02.2017
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12646 Esas 2017/1070 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mağdur adına düzenlenmiş olan senetleri aynı anda vermek suretiyle sahtecilik suçu işlemiştir. Ancak yapılan hükümde, eylemin özel belgede sahtecilik olarak kabul edilmesi yanlışlığı ve sanığın hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmemesi isabetsizliği bulunmaktadır. Bu sebeplerle mahkeme kararı bozulmuştur. Suç işlendikten sonra, uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmelidir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nun 204/1, 43/2. ve 53. maddeleri; 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/12646 E. , 2017/1070 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Sanığın, mağdur ... adına düzenlediği 31.01.2006 tanzim, 1.12.2007 ödeme tarihli 2.250-YTL"lik senet ile katılan ... adına düzenlediği 30.12.2005 tanzim ve 24.02.2006 ödeme tarihli senetleri müşteki Turgay Kahraman"a aynı anda vermek suretiyle gerçekleştirdiği eylemlerin, kül halinde 5237 sayılı TCK"nun 204/1, 43/2. maddeleri kapsamında zincirleme şekilde tek bir resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden,suç vasfında hataya düşülerek eylemin özel belgede sahtecilik olarak kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.