4. Ceza Dairesi 2020/10729 E. , 2020/16304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre,dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Sanığın, katılana gönderdiği kabul edilen mesaj içeriklerine göre tehdit ve hakaret suçlarını işlediği biçiminde mahkemece kabul edilen eylemlerinde, mesaj içeriğindeki hangi sözlerin hakaret ve tehdit olarak değerlendirildiği, açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
2- Kabule göre de,
a) Seçimlik ceza öngören tehdit ve hakaret suçundan kurulan hükümlerde takdiren adli para cezası seçildiği belirtilmesine karşın hapis cezasına hükmedilmesi ve hükmolunan hapis cezalarının “TCK’nın 50. maddesinde yer alan seçenek tedbirlere çevrilmeyeceği” denilmesine rağmen TCK’nın 50/1-f maddesindeki seçenek yaptırıma çevrilmesi suretiyle hükümlerde çelişki oluşturulması,
b) Hakaret suçundan kurulan hükümde, özel hüküm olan daha lehe düzenleme içeren TCK"nın 129/1. maddesi yerine, aynı Kanunun genel tahrike dair 29. maddesinin uygulanması,
c) Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15/04/2014 gün ve 2013/689 E., 2014/191 sayılı kararında belirtildiği üzere TCK"nın 50/1-f maddesindeki "kat" tabiri kısa süreli hapis cezası yerine hükmolunacak tedbirin azami süresini ifade için kullanılmış olup buna göre “cezanın yarısından bir katına kadar” ibaresindeki cezanın yarısı; hükmolunan cezanın yarısı, bir katının ise; cezanın kendisi olduğu kabul edilmelidir. Bu nedenle yerel mahkemece kurulan hükümlerde tehdit suçundan kurulan 22 gün hapis, hakaret suçundan 2 ay 10 gün hapis cezasının, cezanın yarısından, bir katı olan 22 gün ve 2 ay 10 gün süre ile tedbire çevrilebileceği gözetilmeden cezanın bir katını aşacak biçimde tehdit suçundan 44 gün hakaret suçundan ise 4 ay 20 gün süre ile tedbire çevrilmesi,
d- TCK’nın 50/1-f maddesi uyarınca, kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek tedbirine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sanığın yardımcı hizmetler sınıfında çalışmasına denilmek suretiyle infazı kısıtlayacak şekilde hizmet kolunun da belirlenmesi,
e- 17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25/06/2020, 2020/16, 2020/33; R.G. 19/08/2020, Sayı:31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumun da temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1 maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiğinden, sanık ...’nın temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görülmekle tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.