17. Hukuk Dairesi 2015/11243 E. , 2018/5503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili asıl ve birleştirilen davada, davalının kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkillerinin desteğinin öldüğünü açıklayıp tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalılar, davacılara ödeme yapıldığını, davacı tarafça anlaşma ve feragat başlıklı belge düzenlendiğini, anılan belge uyarınca sorumluluklarının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, toplanan delillere göre, taraflar arasında düzenlenen feragat anlaşması sebebi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacılar vekilince davalıların işleteni ve trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada desteğin öldüğünü açıklayıp tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece davadan önce dava dışı araç sürücüsü ile davacılar arasından düzenlenen feragatname sebebi ile davanın reddine karar verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar” başlıklı 111 nci maddesinde ise, tazminat miktarlarına ilişkin anlaşmaların iptali koşulu belirlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, bu Kanun’da öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.
Somut uyuşmazlıkta, dava dışı araç sürücüsü ile davacılar arasında 06.09.2005 tarihli “anlaşma ve davalardan feragat” başlıklı belge düzenlenmiş, anılan belge uyarınca davacılara 10.000,00 TL ödeme yapıldığı belirtilmiştir.
Davacılarca Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi gereğince, 2 yıllık süre dolmadan eldeki dava açılmıştır.
Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi gereğince, davacı tarafça ödemenin yetersizliği iddiası ile 2 yıl içinde dava açılabilmesi mümkün olup mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere yanılgılı gerekçe il karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; öncelikle ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bunun için ödeme tarihi verileri (ödeme tarihindeki asgari ücret vs. gibi) dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak ödemenin yeterli bulunması halinde davacının bakiye zararı kalmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez mahkemece karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince dava dışı araç sürücüsü tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.
2-Bozma ilamının neden ve şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.