Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/11906
Karar No: 2016/2599
Karar Tarihi: 23.02.2016

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/11906 Esas 2016/2599 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2015/11906 E.  ,  2016/2599 K.
"İçtihat Metni"



Davacı, 01/01/1985-30/03/1988 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, talep tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına, biriken aylıkların yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Dava; davacının 01.01.1985 - 30.03.1988 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile tahsis talep tarihini takip eden aybaşından itibaren davacıya yaşlılık aylığı bağlanması ve biriken aylıkların faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; davacının 01.01.1985 – 15.07.1991 tarihleri arasında zorunlu Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine, davacının tahsis talep tarihi olan 29.02.2012 tarihi itibarı ile yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin koşullar gerçekleşmediğinden aylık bağlanmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Somut olayda; Mahkemece sayılı karar ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından süresinde temyiz edildiği, Dairemizin sayılı kararı ile; "eski tescilli olan davacının 01.01.1985 - 30.03.1988 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalılığını iptal eden Kurum işlemi hatalı olduğundan, davacının 01.01.1985 – 15.07.1991 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalı olduğunun tespitine karar vermek ve bu sonuca göre davacının tahsis talep tarihi olan 29.02.2012 tarihinde yaşlılık aylığı şartlarının oluşup oluşmadığını araştırmak ve sonucuna göre karar vermek” gerektiği” belirtilerek hükmün bozulduğu anlaşılmaktadır.
Buna göre davacının 01.01.1985 – 15.07.1991 tarihleri arasında tarım Bağ-Kur sigortalı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık tespit edilen yeni duruma göre tahsis talep tarihi olan 29.02.2012 tarihi itibari ile davacının yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkindir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 28.08.1956 doğumlu olan davacının 01.01.1985 – 15.07.1991 tarihleri arasında 6 yıl 6 ay 14 gün (2.354 gün) tarım Bağ-Kur sigortalı olduğu, 29.05.2012 tarihli Tarım Bağ-Kur Sigortalı Bilgileri hizmet cetveline göre (01.01.1985 – 15.07.1991 tarihleri arasında tarım bağ-Kur sigortalı kabul edilmesi halinde) prim borcunun olmadığı, 7,36 TL fazla ödemesinin olduğu, 01.12.2005 – 28.02.2012 tarihleri arasında 2.289 gün 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olduğu, 03.11.1976 – 03.07.1978 tarihleri arasında 600 gün askerlik yapan davacının bu sürenin tamamını borçlandığı ve çıkarılan prim borcunu süresinde ödediği, 29.02.2012 tarihinde tahsis talebinde bulunan davacının talebinin, “hizmetleri toplamının 5300 günü doldurmadığından reddine” karar verildiği görülmüştür.

Davacının son yedi yıl içerisindeki fiili hizmetinin büyük çoğunluğu 506 sayılı Kanun kapsamında geçmiştir. Bu nedenle 2829 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca davacıya aylık 506 sayılı Kanun uyarınca bağlanacak olup yaşlılık aylığının şartlarının tamam olup olmadığı da bu Kanuna göre değerlendirilecektir.
Ancak öncelikle çözülmesi gereken bir başka sorun da; davacının sigortalılık başlangıç tarihinin hangi tarih olacağına ilişkindir.
506 sayılı Kanunun 60. maddesinin 4. fıkrası, bu konudaki karmaşıklığı önlemek amacı ile özel bir düzenleme getirmiş ve sigortalının, sigortalı olarak çalışmaya başlamadan önceki sürelerin borçlanması halinde başlangıç tarihinin nasıl bulunacağını açıkça belirlemiştir. Anılan Yasa"nın 60/4. maddesi, “Borçlandırılan sürenin karşılığı olan gün sayısı sigortalının prim ödeme gün sayısına katılır. Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür.” şeklindedir. Hiçbir yoruma yer vermeyecek şekilde yapılan bu düzenleme karşısında sigortalının, sigortalı olarak çalışmaya başladığı tarihten önceki süreleri kapsayan borçlanmaların, sigortalılık başlangıcını, borçlanılan tarih kadar geriye götüreceği açıktır. Nitekim 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 41/3. maddesinde de anılan maddeye paralel düzenleme getirilmiştir.
İlk defa 01.01.1985 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayan davacının, bu tarihten önce 03.11.1976 – 03.07.1978 tarihleri arasında askerlik yaptığı ve bu süreyi borçlanarak Kurumca çıkarılan primlerin tamamını ödediği anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin, 01.01.1985 tarihinden, borçlanılan 600 günlük askerlik süresinin geriye götürülmesi sonucunda 01.05.1983 tarihi olduğu anlaşılmaktadır.
01.05.1983 başlangıç tarihine göre davacının, 23.05.2002 tarihine kadar 19 yıl 22 gün sigortalılık süresi vardır. Bu sigortalılık süresine göre davacının 506 sayılı Kanunun geçici 81. maddesinin B bendinin b alt bendi uyarınca; “25 yıl sigortalılık süresini ve 47 yaşını doldurması ve 5150 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş bulunması” şartlarını yerine getirmesi halinde yaşlılık aylığına hak kazanacağı anlaşılmaktadır.
29.02.2012 tahsis talep tarihinde 55 yaşını tamamlamış olan davacının 27 yıldan fazla sigortalılık süresi ve toplam 5.243 gün (2289 gün 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık + 2354 gün 2926 sayılı Kanun kapsamında ve 600 gün askerlik borçlanması) malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödenmiş sigortalı gün sayısının bulunduğu, buna göre tahsis talep tarihinde yaşlılık aylığının şartlarının tamam olduğu anlaşılmaktadır.
Buna rağmen Mahkemece, davacının yaşlılık aylığı talebi ile ilgili davanın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmiş olması hatalıdır.
Yapılacak iş, yapılan açıklamalar ışığında davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi