21. Hukuk Dairesi 2015/7595 E. , 2016/2597 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, Kurum tarafından maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına, yapılan kesintilerin iadesine, tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borcunun iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali, maaşı üzerindeki haczin kaldırılması ile yapılan kesintilerin faizi ile iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı Kuruma, Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeme yükümlülüğünün 28.01.2004 - 31.03.2007 tarihlerini kapsayan süreden ibaret olduğu, bunun haricindeki süreler için davalı kurumun davacıdan Sosyal Güvenlik Destek Primi talebinin yersiz olduğu, 31.03.2007 - 03.06.2013 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen Sosyal Güvenlik Destek Primi borcunun iptali gerektiğinin tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik inceleme ile ulaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasaya, 4447 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile eklenen ve 08.09.1999 tarihi itibari ile yürürlüğe giren "Sosyal Güvenlik Destek Primi" başlığını taşıyan ek 20. madde hükmü ile, " bu yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlananlardan 24 üncü maddenin (l) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı, yasadan önce yaşlılık aylığı bağlananlardan yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesilir." düzenlemesi getirilmiş; pasif sigortalıların yaşlılık aylıklarından sosyal güvenlik destek primi kesilmesi, 1479 sayılı Yasa"nın 24/I. maddesi kapsamında kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmanın varlığı koşuluna bağlanmıştır.
Anılan maddenin 1. fıkrasında 24.07.2003 tarihinde 4956 sayılı Yasa ile yapılan değişikle; "bu kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan sadece ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi mükellefiyeti devam edenlerin sosyal güvenlik destek priminden sorumlu olacakları" öngörülmüş ve yasanın yürürlük tarihi 02.08.2003 olarak belirlenmiştir. Daha sonra anılan Yasa"da 22.01.2004 tarihinde 5073 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, anılan 1. fıkrasına 4956 sayılı Yasa"dan
./..
önce yürürlükte bulunan hükmüne benzer bir düzenleme getirilerek " bu Yasa"ya göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24. maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren sosyal güvenlik destek primi kesileceği " öngörülmüş olup, anılan değişikliğin yürürlük tarihi ise 28.01.2004 tarihidir.
Kural olarak kanunlar yürürlükte oldukları dönemdeki uyuşmazlıklara ve görülmekte olan davalara uygulanmakta olup, Sosyal güvenlik Hukuku"na ilişkin düzenlemelerin kamusal niteliği gereği, sigortalı lehine yapılan değişikliğin geçmişe yönelik uygulanması gereği kabul edilmişse de, 1479 sayılı Yasa"nın ek 20. maddesinde yapılan değişikliklerin, Kurumun sosyal güvenlik destek primi alacağına ilişkin bulunması itibari ile, anılan maddelerin yürürlüğe girdikleri tarihten sonra bağlanmış veya bağlanacak yaşlılık aylıkları yönünde uygulanması gerektiği açıktır.
Somut olayda; davacıya 01.04.1996 tarihinde 506 sayılı Kanun uyarınca yaşlılık aylığı bağlandığı, davacının 16.02.1995 tarihinde tescil edilen Birlik Tuğla Pazarlama Limited Şirketinin ortağı olduğu, bu şirketin vergi kaydının 31.03.2007 tarihinde vergi dairesi tarafından resen terk olunduğu, şirketin ticaret sicilindeki kaydının tescil kaydının halen devam ettiği, Kurumun 28.01.2004 tarihinden itibaren 03.06.2013 tarihi itibari ile toplam 8.587,24 TL SGDP borcu olduğunu 04.06.2013 tarihli yazı ile davacıya bildirildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa"nın 9. maddesi sigortalılığın sona ermesi hallerini düzenlemiş olup, anılan maddenin 3. fıkrası limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona erer" hükmüne haizdir.
Hal böyle olunca, davacının 5510 sayılı Yasa"nın 9. maddesi uyarınca Limited şirket ortağı olarak sigortalılığının 02.12.2013 tarihinde devam ettiği anlaşıldığından, davacının maaşından sosyal güvenlik destek primi kesilmesinin yasal olduğu gözardı edilerek yazılı şekilde talebin kabulüne dair hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Yapılacak iş; davacının zorunlu 1479 sayılı Yasa"ya (5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesine) tabi sigortalılığının limited şirket ortaklığına istinaden devam etmesi nedeniyle yaşlılık aylığından Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilmesine ilişkin Kurum işlemine geçerlilik tanıyarak, davanın reddine karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.