Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21512
Karar No: 2018/9324
Karar Tarihi: 01.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21512 Esas 2018/9324 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21512 E.  ,  2018/9324 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalının 70017856 nolu aboneliğe ait borcu kabullenmesi nedeniyle 20.04.2011 tarihinde taksitlendirme yapıldığını, ayrıca aynı tarihte aboneliği kendi üzerine alarak 847019 sözleşme numaralı abone sözleşmesi imzalandığını, davalının taksitlendirmiş olduğu su borcunu kendisine tebliğ edilmesine rağmen ödemediğini, bu nedenle davalı aleyhine .....nolu dosyası nezdinde icra takibi başlatıldığını ancak davalı borçulunun haksız ve kötüniyetli bir şekilde böyle bir borcu olmadığından bahisle borca itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalının aboneliğe ait su borcunu ödemediği bu itibarla borca itirazlarının herhangi bir dayanağının bulunmayıp iptalinin gerektiğini belirterek, takibe yapılan itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini, %40 "ından az olmayacak şekilde icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesin talep ve dava etmiştir.
    Davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır.
    Mahkemece;....... nolu aboneliğe ait 2005/3 dönem ile 2009/7 döneme ait su borçlarını davalının benimsediği gerekçesi ile istemde bulunmuş ise de, bu döneme ilişkin davalı ile davacı arasında yapılmış bir abone sözleşmesinin davacı kurum tarafından ibraz edilemediği, davalının sosyal ekonomik durumunun kötü olması nedeniyle su borçlarını sosyal yardımlaşma kurumu tarafından ödendiği yönünde..... yazısında belirtildiği, davalının abone olmaması nedeniyle borçtan sorumlu olmayacağı, 2005 yılından 2009 yılına kadar bir abonenin faturalarını ödememesi hayatın olağan akışına uygun olmadığı, kaldı ki böyle bir borç varsa bile hiç bir işlem yapmayarak borcun birikmesine davacı kurumun sebep olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ve Dairemizin istikrar kazanmış uygulamasına göre; abonelik iptal edilmedikçe, aynı abonelik üzerinden tüketilen; elektrik, su, atık su ve doğalgaz bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte abone de dağıtım şirketlerine ve su idarelerine karşı müteselsilen sorumlu olduğu gibi önceki abonenin; elektrik, su, atık su ve doğalgaz borçlarının sonraki abone yada abone olmak isteyen kişi tarafından üstlenilmesi istenemez.
    ./..
    -2-

    Davacının dosyaya sunduğu belgelerden, davalının söz konusu taşınmazı 13.05.2010 tarihinde dava dışı.... satın aldığı, 20.04.2011 tarihinde 70017860 abone no, 338812 sicil numarası ile abonelik sözleşmesi imzaladığı, dava dışı abonenin borcuna ilişkin olarak 6111 sayılı Kanun nedeniyle 20.04.2011 tarihli taahhütnameyi imzalayarak, toplam 8.395,02.- TL olan borcu 18 eşit taksitte ödeyeceği yönünde yapılandırdığı, anlaşılmaktadır.
    Hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Ancak hukuki ilişkiyi nitelendirme hakime aittir. Somut olayda, davalının dava dışı kişinin aboneliğinden kaynaklı borcu ödeyeceğine ilişkin taahhütname imzaladığı uyuşmazlık konusu değildir, davalının fiili kullanıcı olduğu ise kanıtlanamamıştır. Bu durumda davalının hukuki durumu, başkasına ait borcun üstlenilmesi niteliğindedir. Bu durumda ödenmeyen borcun istenilmesi haklı ve yerindedir. Davalının davaya konu borçtan sorumlu olduğu değerlendirilerek, ..... Başkanlığından, davalının ödenen borcunun hangi döneme ilişkin ve ne kadar ödendiği sorularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    ........

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi