9. Hukuk Dairesi 2015/492 E. , 2016/9213 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12/04/2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Davacı vekili, davalıya ait işyerinde çalışırken fazla mesai yapılması, tatillerde çalışılması nedeni ile haklarının ödenmesi için ihtar çektiğini, işverenin keşideden önce yoğun çalıştırdığını ve mobbing uyguladığını, ihtarname üzerine kısmen ödeme yapıldığını, ancak çalışma şartlarında değişiklik olmadığı gibi baskıların devam ettiğini, bu nedenle iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II. maddesi uyarınca haklı nedenle feshettiğini belirterek kıdem tazminatı talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacı işçinin, ... 12. Noterliği"nin 10/04/2013 tarih ve 00141 yevmiye numaralı ihtarname ile tüm fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının kendisine ödenmesini talep ettiği ve bu doğrultuda, davalı işverence 17/05/2013 tarihli protokol uyarınca Mayıs 2013 ayı ücret bordrosu ile fazla mesai ve hafta tatili ücretlerinin tahakkukları yapılarak, davacının banka hesabına ödemenin yapıldığı, davacının iş akdini feshettiği tarihte ödenmemiş ücret alacağının bulunmadığı, İş Kanunu"nun 24/II-a maddesine göre ise; iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçinin yanıltılması, işçi açısından haklı fesih nedeni oluşturduğu, ancak, tüm dosya içeriğinden, davacının anılan hususlarda işverence yanıltıldığını gösteren her hangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı, mobbingin davacı tarafından kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine çoğunluk görüşü ile kararın onanmasına karar verilmiştir.
Davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı tartışma konusudur.
Dosya içeriğine göre davacı çalışırken .... 12. Noterliği"nin 10/04/2013 tarih ve 00141 yevmiye numaralı ihtarname ile tüm fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının kendisine ödenmesini talep işverenden talep etmiştir. Bunun üzerine işveren 7/05/2013 tarihli protokol uyarınca Mayıs 2013 ayı ücret bordrosu ile fazla mesai ve hafta tatili ücretlerinin tahakkukları yaparak, davacının banka hesabına ödemiştir.
Davacı işçi bu ödemeye rağmen, 18/06/2013 tarihli "İstifa Konulu" e-mail ile; "tarafına sürekli olarak mobbing uygulanması, iş yükünün fazla olmasına rağmen tarafıma destek sağlanacağı yerde, sürekli olarak bir muhasebe sorumlusunun görev tanımında bulunmayan işler yaptırılmasının yanında, istenilen raporların düzensiz olarak, gün içerisinde defalarca işini engelleyecek şekilde talep edilmesi, maaşı ile ilgili verilen sözlerin yerine getirilmemesi, şirket içi ayrımcılık yapıldığını, keza 01.07.2013 tarihli mai ile kıdem tazminatı ve haklarının ödenmesi koşulu ile aynı nedenlei belirterek, 03.07.2013 tarihi itibari ile feshettiğini bildirmiştir.
Bu fesih bildirimi üzerine davalı işveren dosyada bulunan ilk işten ayrılma bildirgesinde çıkış kodunu (25), işçinin iş sözleşmesini haklı feshi olarak düzenlemiş, ancak daha sonra bu kez (03) istifa kodu olarak kuruma bildirmiştir.
Dinlenen davacı tanığı ... açıkça “davacıya sürekli baskı uygulandığını, görev tanımında olmayan işler yaptırıldığını, çifte standart yapıldığını, etik dışı davranıldığını beyan etmiştir.
4957 sayılı İş Kanunu’nun 24. Maddesinin II. bendinin e fıkrası uyarınca işçinin ücretlerinin zamanında ödenmemesi, f fıkrası uyarınca ise iş şartlarında değişiklik işçiye ahklı fesih hakkı verir.
Somut uyuşmazlıkta her ne kadar davacıya iş sözleşmesinin feshinden önce ödenmeyen işçilik ücretleri ödenmiş ve fesih anında muaccel bir alacak yok ise de davacı açıkça iş şartlarının zorlaştırıldığını, baskı uygulandığını iddia etmiş ve tanığı da bunu doğrulamıştır. Mahkemenin hatalı olarak iş şartlarında değişiklik olup olmadığı üzerinde durulması gerekirken, fesih nedeni yapılmayan işverenin işçiyi yanıltması nedeni gerekçe yapılarak feshin haklı nedene dayanmadığını
kabul etmesi doğru değildir. Davacının görevi dışında çalıştırıldığı, baskı uygulandığı tanık anlatımı ile sabittir. Bu değişikliğin mobbing ölçüsüne ulaşmaması haklı fesih nedenini ortadan kaldırmaz. Kaldı ki davacı koşulsuz istifa etmemiş, nedenlerini belirterek kıdem tazminatı talep etmiştir. İşverende ilk düzenlenen işten ayrılma bildirgesinde bu nedeni kabul etmiştir. Davacının iş sözleşmesini feshetmesi haklı nedene dayanmaktadır. Kıdem tazminatının kabulü gerekirken, reddi isabetsizdir. Yerel mahkemenin kararının bozulması gerekirdi. Bu nedenle çoğunluğun onama görüşüne katılınmamıştır. 12.04.2016