Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/756
Karar No: 2018/9314
Karar Tarihi: 01.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/756 Esas 2018/9314 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/756 E.  ,  2018/9314 K.

    "İçtihat Metni"

    .........
    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, 29.08.2008 tarihinde davalının noter olarak tanzim ettiği ........yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile .......... plakalı aracı satın alıp, bedelini ödediğini ve aracı ...... plaka ile adına tescil ettirdiğini, daha sonra bu aracın sahte evrak ile satıldığını öğrenmesi üzerine polis aracılığı ile gerçek sahibine teslim etmek zorunda kaldığını, davalının mesleğinin gerektirdiği dikkat ve özeni göstermeyerek sahte kimlik ile alım satım işlemini gerçekleştirmiş olması sonucu zarar gördüğünü ileri sürerek 16.530,00 TL zararın olay tarihi olan 29.08.2008 tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, kusuru bulunmadığını, sahte belgenin iğfal kabiliyetinin yüksek olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 12.05.2015 tarih ve..........sayılı ilamı ile "vekaletname düzenleme tarihi olan 29.08.2008 tarihinde mernisin (kimlik paylaşım sisteminin) noterlerin kullanımına açılıp açılmadığı tespit edilerek, davalı noter tarafından düzenlenen satış sözleşmesine dayanak satıcı......adına düzenlenmiş kimlik belgesi ve araç ruhsatı üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılarak, sözkonusu satıcı adına düzenlenmiş kimlik belgesinin ve araç ruhsatının iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı, davalı noterlerin sahte belgeyi anlamasının mümkün olup olmadığı ve davalı noterler yönünden, üçüncü kişinin (haksız fiil faili) kusurlu eylemi ile davalı noterlerin kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak şekilde illiyet bağının kesilip kesilmediği hususlarında davalı noter açısından ayrı ayrı değerlendirme içeren, denetimine uygun bilirkişi raporu aldırılarak, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği" belirtilerek bozulmuştur.
    ./...
    -2-

    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüne ve 16.530,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-)Dava; sahte kimlik kullanılarak yapılan araç satışı nedeniyle uğranılan zararın, sahte belgeye dayalı olarak satış sözleşmesi düzenleyen davalı noterlerden tahsili istemine ilişkindir.
    Dosya içerisinde bulunan soruşturma dosyasında, davacının kolluk tarafından tespit edilen ifadesinde; söz konusu aracın ilgili araç satış sözleşmesi ile tarafına satıldığını, kendisinin araç bedeli olarak 11.500,00 TL ödediğini ve 750,00 TL masraf yaptığını beyan ettiği anlaşılmakta olup, bu durum karşısında mahkemece, davacının araç alımı için ödediği bedel ve diğer giderler yönünden dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilerek, karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    3-)Noterlik Yasası"nın 162.maddesi gereğince noterler, yaptıkları işlemlerden doğan zararlardan dolayı kusursuz sorumludurlar. Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu üzere, zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zarar gören davacı yalnızca zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır.
    Noterlik Yasası"nın 72.maddesi gereğince noter, iş yaptıracak kişilerin kimlik ve adresleri ile gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlüdür. Noterin sahte belgeler ile işlem yapması ve gerçek maliki iyi tespit edememesi, hatalı ve eksik bir işlemdir.
    Bu bağlamda, davalı noter tarafından sahte kimlik belgesine dayanarak tanzim edilen satış sözleşmesi özen yükümlülüğünün aksatıldığını göstermekte olup, noterin eylemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının kesilmediği açıktır. Bu nedenle mahkemece, davalı noterlerin sorumluluğu cihetine gidilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Ancak, dosya içeriğinde bulunan soruşturma dosyasından, davacının araba alım satımı ile uğraştığı ve .........dlı işyeri olduğu anlaşılmakta olup, araç alım-satım işi ile iştigal eden ve oto galericiliği yapan davacının, araç alım-satımı konusunda mesleki tecrübesi de dikkate alındığında, hiç tanımadığı kişilerden araç alırken satıcı ve araç hakkında yeterli araştırma yapmaması ve tereddüt etmeden araçları satın alması, davacının somut olayda kendisinden beklenen özeni göstermediğini ortaya koymaktadır.
    Zarar görenin kendi menfaatlerini korumak için makul bir insandan beklenen davranışta bulunmayarak zararın meydana gelmesinde veya artmasında etkili olmasına birlikte kusur denir.
    Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. (BK m.43/1; TBK"nın 51/1)
    Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. (BK m.44; TBK m.52)


    ../...


    -3-

    Hal böyle olunca mahkemece; davacının, araç alım-satımı konusunda mesleki tecrübesi de dikkate alındığında, gerekli dikkat ve özeni göstermediği, olaydaki dikkatsizlik ve özensizliğinin bölüşük kusur oluşturması nedeniyle, toplam zarar miktarından uygun bir indirim yapıldıktan sonra kalan miktardan davalı noterlerin sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının bölüşük kusuru olduğu göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    ........

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi