Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2603
Karar No: 2016/5470

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2016/2603 Esas 2016/5470 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2016/2603 E.  ,  2016/5470 K.

    "İçtihat Metni"

    İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : ... 20. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 19.04.2012 tarihli 2007/292 esas ve 2012/84 karar sayılı kararı
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma

    İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) KONUYLA ...
    Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar ... ve ... hakkında ... 20. Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 19.04.2012 tarihinde 2007/292 esas ve 2012/84 karar sayı ile mahkûmiyetlerine karar verilmiştir. Hükümler sanıkların müdafileri tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce 16.06.2016 tarihinde 2015/9424 esas ve 2016/3885 karar sayı ile sanıklar hakkındaki hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin sanıklar hakkındaki hükümlerin bozulmasına ilişkin kararına itiraz edilmiş; dava dosyası 6352 sayılı Kanun"un 99 ve 101. maddeleri uyarınca Dairemize gönderilmiştir.
    B) İTİRAZ NEDENLERİ :
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; “Uyuşturucu satışı yapılan bölgede rutin görev yapan sivil polis ekibinin .... Bulvarı ... mahallesi .... sokak üzerinde karanlıkta kuytu bir köşede oturmakta olan üç kişiyi görmeleri ve şüphelenip yanlarına giderek polis olduklarını söylemeleri üzerine sanıkların kaçmaya çalıştıkları, ancak etrafları çevrili olduğu için kaçamadıkları, yapılan kaba üst aramalarında sanıklarda satışa hazır taş kokain maddelerinin ele geçirildiği anlaşılmaktadır.
    Yargıtay 20. Ceza Dairesi"nin mahkeme kararını bozması yerinde değildir. Yargılama konusu olayda herhangi bir arama kararına ihtiyaç bulunmadığı, arama kararının dosyaya konulması gerektiğine ilişkin bozma ilamı yargılamayı sürüncemede bırakacağı kanaati ile karara itiraz etme zarureti doğmuştur.
    Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 27. maddesinde kolluk görevlilerinin mesleki tecrübesi ile umma derecesinde şüphe duyması halinde kişiyi durdurabilecekleri, kişiye sorular sorabilecekleri, şüphelerin giderilememesi halinde kişinin kaba üst aramasını yapabilecekleri ve aradıkları şeyin uyuşturucu olması halinde ayrıntılı arama da yapabilecekleri, kolluk görevlilerinin bu şekilde yaptıkları "durdurma araması" denilen bu işlem nedeniyle arama izni alma zaruretinin bulunmadığı düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle yargılama konusu olayda yapılan üst aramaları ve uyuşturucuların ele geçirilmesi usul ve yasalara uygun olduğu” gerekçesiyle hükmün bozulmasına ilişkin Daire kararında isabet olmadığı belirtilerek; Dairemizin sanık hakkındaki bozma ilamının kaldırılarak hükmün onanması istenmiştir.
    C) CUMHURİYET BAŞSAVCISININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ
    1- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesi :
    (1) Yargıtay Ceza Dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kurulu"na itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
    (2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
    (3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderir.
    2- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan 6352 sayılı Kanun"la eklenen):
    (1) Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır.
    D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
    Somut olayda, olay tarihinde kolluk görevlilerince uyuşturucu satıcılarına yönelik yapılan rutin devriye görevi sırasında sokak üzerinde karanlıkta kuytu bir köşede 3 kişinin oturduğunun görülmesi üzerine, kolluk görevlilerinin kimlik kartlarını göstererek şahısların yanlarına yaklaştığı, bu esnada sanıkların kaçmaya çalıştıkları ancak görevlilerce yakalandıkları, kolluk görevlilerince sanıklar .... ve ....ile evrakı yaş küçüklüğü nedeniyle tefrik edilen Mahmut’un yapılan üst aramasında suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği anlaşılmıştır.
    Dairemizin itiraza konu olan kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirildiğinde, sanıklar hakkında somut bir ihbarın bulunmadığı, kolluk görevlilerince devriye görevi yaparken sokakta oturan şahıslardan şüphelenmeleri üzerine sanıkların yakalanarak üst aramalarının yapıldığı, yapılan arama işleminin 5271 sayılı CMK"nın 90. maddesine, 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyat Kanun"un 4. ve 13. maddelerine, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği"nin 27. maddesine uygun olarak yapıldığı, sanıkların üzerinde yapılan aramanın usule uygun olduğu, bu nedenle mahkeme hükmünün kanuna uygun ve gerekçesinin yeterli olduğu anlaşılmış ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    E) KARAR:
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
    2- Dairemizin 16.06.2016 tarih 2015/9424 esas ve 2016/3885 karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
    3- Sanıklar hakkında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
    TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanıkların müdafilerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
    09.11.2016 tarihinde tarihinde, oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi