16. Hukuk Dairesi 2018/1210 E. , 2021/2488 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; " Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulması, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra taşınmazlar başında, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerden davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve üç kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, davaya konu taşınmazların öncesinin ne olduğu, geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, mevcut ise zilyetliğin hangi tarihte başladığı, ne şekilde sürdürüldüğü, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususlarının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların niteliği, kullanılıp kullanılmadığı, kullanılıyor ise ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı, kullanılmıyor ise ne kadar süredir kullanılmadığı, toprak yapısı, eğimi, bitki deseni konusunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması; yine taşınmazın tespit tarihinden önceki 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı döneme ve taşınmazların bulunduğu yere ilişkin stereoskopik hava fotoğraflarının jeodezi mühendisi bilirkişiye stereoskopla incelettirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne çekişmeli 188 ada 40 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (C) ile gösterilen 22.137,64 metrekarelik kısmının ve 188 ada 77 ve 83 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespit gününden önceki sebebe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Davacı ... ve arkadaşları, çekişmeli taşınmazların kök murisleri ...’dan intikal ettiği iddiasıyla miras payları oranında adlarına tescili istemi ile kök muris ... terekesine karşı üçüncü kişi durumunda bulunan kayıt maliki Hazine ve Üçkapılı Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine dava açmışlardır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacıların ve kök murislerinin uzun zamandan beri zilyetliklerinde olduğu, davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına ve yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir. Taşınmazlar başında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıkları, taşınmazların uzun zamandan beri davacıların kök murisi Ali tarafından, sonrasında ise mirasçıları tarafından kullanıldığını beyan etmişlerdir. Şu halde; çekişmeli taşınmazların davacıların kök murisi ...’dan intikal eden taşınmazlar olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki; dosya arasında bulunan veraset ilamına göre kök muris Ali’nin davacılar dışında da mirasçılarının bulunduğu ve ölüm tarihi itibariyle kök murisin terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu anlaşılmakta olup, davacılar tarafından, çekişmeli taşınmazların murislerinden kendilerine hibe, taksim ya da satın alma yoluyla kaldığı iddia ve ispat edilemediğine göre, 3.kişiye karşı miras payına yönelik olarak, mirasçıların birlikte dava açmaları gerekmesine karşın bu hususa riayet edilmediği ve bu haliyle davacıların dava açmakta aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Aktif dava ehliyetinin varlığı dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esası hakkında hüküm kurulması hukuken mümkün değildir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, davacıların, aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.