Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/21446
Karar No: 2018/9296
Karar Tarihi: 01.10.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/21446 Esas 2018/9296 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/21446 E.  ,  2018/9296 K.

    "İçtihat Metni"

    ........

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, 22.04.2012 günü saat 08.30 sıralarında, sahibi olduğu eşekle yayladaki koyunlarının bulunduğu yere giderken kırılmış ve yerde uzanan elektrik direğine eşeğini bağladığı esnada elektrik gerilimine kapılarak yaralandığını,ellerinden, parmaklarından ve ayaklarından yanıklar nedeniyle yaralandığını,meydana gelen olayda davalı ... şirketinin kusurlu olduğunu,olay nedeniyle defalarca ameliyat olduğunu,ayağındaki yaralar nedeniyle uzun süre çalışamadığını ileri sürerek,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere,iş gücü kaybı ve çalışamaması nedeniyle 10.000,00 TL maddi ve yaşadığı manevi acılar nedeniyle de 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı,söz konusu elektrik direğinin........ yoğun olarak etkisini göstermiş olan fırtına sonucu devrildiğini,bu şiddetli fırtına esnasında Polatlı haymana hattı üzerinde 62 adet direğin yerinden koptuğunu, kısa sürede telafisi mümkün olmayacak sonuçlara yol açtığını,şirketlerinin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacının ortalama bir vatandaşın göstermesi gereken dikkat ve özeni göstermediğini,zarara kendi kusuruyla sebep olduğunu,taleplerin fahiş olduğunu savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 1.518,70 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 22/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine;davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş,hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    ./..

    -2-
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Türk Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi (BK.nun 47.maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri gözönünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hemen belirtmelidir ki, manevi tazminat ne bir ceza, ne de gerçek anlamda bir tazminattır. 22.06.1966 tarihli ve 7/7 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde belirtildiği gibi, ceza değildir; çünkü davacının yararı düşünülmeksizin sorumlu olana hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değildir. Mamelek hukukuna dair bir zararın karşılanmasını amaç edinmediği için de, gerçek anlamda bir tazminat sayılmaz. Manevi tazminat mağdurda veya zarara uğrayanda bir huzur hissi, bir tatmin duygusu doğurmalıdır. Manevi tazminatta temel olan ana düşünce budur.
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında ise;davacıda meydana gelen yaralanmalar nedeniyle birçok kez tedavi gördüğü dosya kapsamında yer alan tedavi kayıtları ile sabittir.Bu noktada ise,dava konusu olayın oluş biçimi,davacının yaşı, sosyal ve ekonomik durumu,elektrik akımına kapılması nedeniyle vücudunda meydana gelen yaralanmalar ve bunun davacıda yaratacağı manevi elem ve ızdırap hep birlikte değerlendirildiğinde, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı düşük olup,mahkemece daha uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği açık olmakla,hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm,davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    .............

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi