Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/11138
Karar No: 2021/2555
Karar Tarihi: 06.04.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11138 Esas 2021/2555 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi         2019/11138 E.  ,  2021/2555 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    ... için 21.01.2017,
    ... için 12.04.2018,
    ... için 09.10.2017,
    ... için 08.11.2018,
    ... için 19.01.2017,
    ... için 09.06.2018,
    ... için 15.12.2017,
    ... için 01.11.2017,
    ... için 22.09.2016,
    ... için 12.05.2017
    Hüküm : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,
    ..., ..., ..., ...,... ve ..."ün silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına,
    Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."in TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına,
    Sanıklar ... ve ..."in TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 221/4, 62, 53, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına,
    ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi;
    Sanık ..."ın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9 ve 63.maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ilişkin İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılarak sanığın beraatine karar verilmek suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi,
    Sanık ... hakkında kesin olarak verilen esastan ret kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 18.06.2019 tarih ve 2019/508-595 sayılı ek kararı
    Temyiz edenler : Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile sanıklar müdafileri

    Bölge Adliye Mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olmak suçuna ilişkin olarak; sanıklar ... ve ... yönünden kesin olarak verilen hüküm, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan Kanuna eklenen geçici 5. maddenin 1/f bendinde belirtilen süre içinde temyiz edilmesi karşısında, sanık ... hakkında verilen 18.06.2019 tarihli ek kararın da kaldırılmasına karar verilerek diğer tüm sanıklar yönünden ise temyiz yolu açık olmak üzere verilen hükümler yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanıklar ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme taleplerinin İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde

    kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    I- Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelenmesinde;
    Dosya kapsamı nazara alındığında diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanıklar ..., ... ve ...’ün ByLock kullanıcısı olduklarını bildiren ayrıntılı ByLock tespit ve değerlendirme tutanaklarının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ..., ..., ..., ... ile sanıklar müdafilerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    II- Sanık ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan İlk Derece Mahkemesince hükmedilen mahkumiyet kararının bölge adliye mahkemesince kaldırılarak sanığın beraatine karar verilmesine ilişkin hükme karşı yapılan temyiz başvurusunun sadece vekalet ücretine yönelik bulunduğu belirlenerek, vekalet ücreti ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
    Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı Kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinden İlk Derece Mahkemesince sanık ... hakkında belirlenen 6 yıl 3 ay hapis cezasının kaldırılarak sanığın beraatine karar verilmesi hukuka aykırı ise de; anılan uygulamanın sanık lehine olması ve aleyhe temyiz de bulunmaması hususları gözetilerek CMK"nın 290/1 maddesindeki emredici düzenleme kapsamında değerlendirilen iş bu hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamıştır.
    1136 sayılı Kanunun 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/4. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile


    temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir" biçimindeki düzenleme dikkate alındığında kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMK"nın 303. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükme "Sanık ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 5.450,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesine" ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III-Sanıklar ..., ..., ..., ...,..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelenmesinde;
    A)Sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    1-Kovuşturma aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi uyarınca da hakkında re"sen bir müdafii görevlendirilmeyen sanığın, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanması yapıldığı dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğu, Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın hakkında mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK"nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    2-Tüm dosya kapsamına göre; sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, incelenen dosyaya göre üyelik suçundan verilen hükümde bir isabetsizlik yok ise de; sanığın istinaf aşamasından sonra etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini bildirerek 31.08.2020 tarihli dilekçesinde örgütle irtibatına ilişkin bilgiler verdiği nazara alındığında gerekirse yeniden detaylı ifadesi alınmak suretiyle hakkında 5237 sayılı TCK"nın 221. maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmesi lüzumu;
    B)Sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    Dosyadaki mevcut deliller itibariyle sanık tarafından gerçekleştirilen ve örgütsel faaliyet olarak kabul edilen hareketlerin, sanığın örgüt hiyerarşisine dahil olduğunu gösterir biçimde çeşitlilik, devamlılık ve yoğunluk içermemesi karşısında örgüt üyesi olarak kabul edilmesine yasal olanak bulunmadığı, ancak örgütle irtibatlı şirkete kapatılana kadar ortak olmayı sürdüren ve örgüt liderinin talimatı doğrultusunda örgütle irtibatlı Bank Asya’da daha önce hesabı yokken 06.01.2014, 11.09.2014 ve 12.09.2014 tarihlerinde para yatırarak katılım hesapları açan sanığın eyleminin örgüte yardım etme suçunun oluşturacağı gözetilmeksizin suç vasfında yanılgıya düşülmesi,

    C)Sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    Dosyada itirafçı konumunda olup aleyhe beyanları hükme esas alınan ve suç vasfı yönünden belirleyici delil niteliğinde bulunan İhsan Cemnur Ekim, Ekrem Erkek, Recep İpek, Mehmet Daşkesen, Ahmet Büyükabacı ve dosyası tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilen Önder Çolak’ın soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki ifade örnekleri ile ilgili dava dosyalarının getirtilerek, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde onaylı suretlerinin dosya arasına alınması, gerekirse adı geçen kişilerin duruşmaya getirtilerek tanık sıfatıyla dinlenmeleri gerektiği, ifadelerinin çelişmesi halinde hangi ifadelerine niçin üstünlük tanındığının karar yerinde tartışılarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    D)Sanık Muhammet Kurcu yönünden yapılan değerlendirmede;
    Sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
    Takdiri indirim nedeni olarak; failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failinin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususların göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilmeden geçmişte hakkında herhangi bir suç kaydı ve sabıkası bulunmayan, dosyaya yansıyan olumsuz bir davranışı da tespit edilemeyen sanık hakkında yalnızca yazılı şekilde yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    E)Sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği dikkate alınarak, somut dosyada atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması nedeniyle; sanığın ByLock kullandığı ve kendisinde ekli bulunduğu şeklinde beyanda bulunan Bülent Özen’e ait dosya içerisinde bulunan ByLock tespit ve değerlendirme tutanağındaki tüm ID numaralarına ilişkin tespit ve değerlendirme tutanaklarının ilgili yerlerden istenerek getirtilmesi, sanığa ait olduğu tespit edilen bir ByLock tespit ve değerlendirme tutanağın bulunması halinde duruşmada sanık ve müdafine okunup diyeceklerinin sorulması; ayrıca UYAP’ta oluşturulan örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık hakkında bilgi ve beyan olup olmadığı araştırılarak, varsa ilgili şahısların sanık hakkındaki beyanlarının aslı veya onaylı suretlerinin getirtilmesi, yine hükümden sonra dosyaya beyanları gelen Fuat Cellek ve temyiz aşamasında dosyaya beyanları gelen Önder Güler ve Abdulhamit Polat’ın gerek görülmesi halinde tanık olarak dinlenmeleri sağlandıktan veya temin edilecek ifade tutanaklarının 5271 sayılı CMK"nın 217. maddesi gereğince duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

    F)Sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    1-Kovuşturma aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi uyarınca da hakkında re"sen bir müdafii görevlendirilmeyen sanığın, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanması yapıldığı dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğu, Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafi hazır bulundurulmaksızın hakkında mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK"nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    2-UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir tanık veya itirafçı beyanı olup olmadığının saptanması, bulunması halinde bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin dosya içerisine getirtilmesi, gerekmesi halinde ilgili şahısların tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması, CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    G)Sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 karar sayılı kararında, "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle; örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren delil olacağının kabul edildiği dikkate alınarak, temyiz aşamasında dosyaya gelen 04.01.2018 tarihli dijital materyal inceleme raporunda, sanıktan ele geçirilen cep telefonunda ByLock programı yüklediğinde oluşan “ByLock downloads” isimli klasöre rastlandığının belirtilmesi karşısında, somut dosyada atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması nedeniyle, ilgili yerlerle yazışma yapılarak sanığın kendisi veya başkası adına kayıtlı GSM hattı üzerinden ByLock kullanıcısı olup olmadığının tespit edilmesi ve buna ilişkin evrakların denetime elverişli olacak şekilde dosya içerisine alınması; UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanık hakkında herhangi bir tanık veya itirafçı beyanı olup olmadığının saptanması, bulunması halinde bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin dosya içerisine getirtilmesi, gerekmesi halinde ilgili şahısların tanık olarak dinlenmelerinin sağlanması; yine temyiz aşamasında dosyaya gelen 4.01.2018 tarihli dijital materyal inceleme raporunun CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunup diyeceklerinin sorulduktan sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz belgelere dayanarak eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

    2-Dosya içerisinde bulunan sanığa ait BankAsya hesap dökümlerine göre, örgüt liderinin talimat tarihlerinden önce de çok sayıda katılım hesabı açma ve para yatırma işlemleri bulunan sanığın, hesap açtığı tarihten itibaren olmak üzere BankAsya hesap dökümlerinin tamamına ilişkin olarak uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp örgüt liderinin talimatı doğrultusunda bankaya para yatırıp yatırmadığı, ayrı hesap açıp açmadığı hususları açıklattırılıp değerlendirildikten sonra tespiti halinde sonucuna göre sanığın hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    H)Sanık ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    1-Kovuşturma aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi uyarınca da hakkında re"sen bir müdafii görevlendirilmeyen sanığın, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanması yapıldığı dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğu, Anayasanın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde teminat altına alınan adil yargılanma ilkesine aykırı olacak ve savunma hakkının kısıtlanmasını doğuracak biçimde kovuşturmada müdafii hazır bulundurulmaksızın hakkında mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle CMK"nın 150/3, 188/1, 197/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
    2-Dosyada itirafçı konumunda olup aleyhe beyanları hükme esas alınan ve suç vasfı yönünden belirleyici delil niteliğinde bulunan Diler Demirpınar ve dosyaları tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilen Önder Çolak ve Abdullah Önder’in soruşturma ve kovuşturma aşamalarındaki ifade örnekleri ile ilgili dava dosyalarının getirtilerek, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde onaylı suretlerinin dosya arasına alınması, mümkün olması halinde adı geçen kişilerin duruşmaya getirtilerek tanık sıfatıyla dinlenmeleri gerektiği, ifadelerinin çelişmesi halinde hangi ifadelerine üstünlük tanındığının karar yerinde tartışılarak sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    I)Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... yönünden yapılan değerlendirmede;
    Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, konusunun önem ve değeri, meydana getirdiği zarar ve tehlikenin ağırlığı ile sanıkların kasta dayalı kusurlarının ağırlığı, güttükleri amaç ve saik, sanıkların örgüt içindeki konumları, kaldıkları süre, faaliyetlerinin nitelik, süreklilik ve çeşitliliği gözetilerek işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde alt sınırdan makul düzeyde uzaklaşılarak hakkaniyete uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde fazla ceza tayini,


    2-Kabul ve uygulamaya göre de;
    Adli Emanetin 2017/840, 2017/649 ve 2017/615 sırasında kayıtlı yazılı ve görsel yayınların dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken TCK"nın 54. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde müsaderesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükümlerin CMK’nın 302/2 maddesi uyarınca BOZULMASINA, verilen ceza miktarları, bozma nedenleri, tutuklulukta geçirilen süreler ve mevcut delil durumları dikkate alındığında tahliye taleplerinin REDDİNE, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi