Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK"nun 79/1. maddesinde aynen; "İcra dairesi talepten nihayet üç gün içinde haczi yapar" hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 85/1. maddesinde ise; "Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur." düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan maddelerin değerlendirilmesinde;
İcra memuruna haciz uygulaması konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığı sonucu çıkmaktadır (HGK"nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-202 E-2004/196 K.).
Somut olayda, İstanbul 12. İcra Müdürlüğü"nün talimatı ile Ankara 1. İcra Müdürlüğünce borçlu S.... D..."in "......Mah. ....Cadde No:..... Dikmen/Ankara" adresinde 29.09.2011 tarihinde yapılan menkul haciz tutanağında, adreste borçlunun kardeşi M... D..."in ikamet ettiğinin tespit edilerek haciz yapılmadan talimat evrakının iade edilmesi üzerine alacaklı vekili asıl icra dosyasından borçlunun yukarıda belirtilen adresinde haciz yapılması için yeniden talimat yazılmasını talep etmiş; alacaklı vekilinin bu talebi icra memurluğunca 12.10.2011 tarihinde reddedilmiştir. Belirtildiği üzere asıl icra dairesinin haciz yapılması için talimat yazması zorunlu olup, bu konuda bir takdir hakkı bulunmadığından borçlunun ikametgahı icra dairesine yeniden talimat yazılarak talimat gereği haczin uygulandığı adreste bulunan kişi tarafından istihkak iddiası ileri sürülecek olunursa talimatı yerine getiren icra memurunun söz konusu kişinin beyanlarını zapta geçirdikten sonra tutulan haciz tutanağını talimatı veren asıl icra dairesine göndermekle yetinmesi gerekir.
Açıklanan nedenle mahkemece, icra memurunun 12.10.2011 tarihli işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Diğer taraftan karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK"nun 297. maddesinin 1. fıkrasının e bendi gereği gerekçeli kararın yazıldığı tarihin kararda belirtilmemiş olması da doğru değildir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/11/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.