4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/7848 Karar No: 2016/7621 Karar Tarihi: 08.06.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/7848 Esas 2016/7621 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/7848 E. , 2016/7621 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/03/2014 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, İİK"nun 89/3 maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı alacaklı tarafından .. esas sayılı takip dosyasında dava dışı oğlu hakkında icra takibi yapıldığını, tedavi amacıyla şehir dışında bulunduğu süreler içerisinde adresine İİK"nun 89. maddesi uyarınca 1. - 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, kendisinin tebligatlardan haberi olmadığını ve oğlu ile aralarında herhangi bir alacak ve borç ilişkisinin bulunmadığını beyan ederek haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, icra dosyasında yapılan tebligatların usulsüz olduğu, usulüne uygun tebligat bulunmadığından doğrudan menfi tespit davası açılabileceği, hakkın kötüye kullanılması yasağı ve dürüstlük ilkesi gözetildiğinde davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olduğu bu nedenle hak düşürücü süre itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek, davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davanın İİK’nın 89/3. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıalar da davacının isteminin bu yönde olduğunu göstermektedir. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Hal böyle iken mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulüne uygun olmadığı kabul edilerek davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi doğru değildir. Eldeki davanın İİK"nun 89/3. maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğu kabul edilerek buna göre sonuçlandırılması gerekir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.