Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3230
Karar No: 2019/6994
Karar Tarihi: 03.10.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/3230 Esas 2019/6994 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/3230 E.  ,  2019/6994 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye Mahkemesi : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    No : 2017/638-2017/672
    İlk Derece Mahkemesi : Ordu İş Mahkemesi
    No : 2016/304-2016/616

    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı ... Metal San. A.Ş."nin ortağı ve yöneticisi olduğunu, davacıya davalı kurum tarafından 5510 sayılı Yasanın 81. maddesinin atfı ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkındaki Kanunun mükerrer 35. maddesine dayalı olarak yapılan 2016/15308, 2016/15309, 2016/15310, 2016/765 ve 2016/15736 sayılı takiplere konu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 28/08/2015 tarihi ile yönetim kurulu başkanlığı görevini üstlendiğini, Türk Ticaret Kanunun 317. maddesine göre, anonim şirketler idare meclisi (yönetim kurulu) tarafından idare ve temsil olunduğunu, bu idare ve temsil yetkisinin müdüre veya üst düzey yönetici ortaklardan herhangi birine verilmiş olsa dahi 5510 sayılı Yasanın 88. maddesinin yirminci fıkrasına istinaden yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere anonim şirket üst düzey yöneticileri görevde bulundukları dönemde tahakkuk eden borcun tamamından sorumlu olduklarını, söz konusu yöneticilerin bu görevleri sona ermiş olsa dahi görevde bulundukları dönemde tahakkuk eden borçtan dolayı haklarında takip yapılabildiğini, görev süreleri dışında doğan borçlardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "Dava konusu ödeme emirlerinin dönemi itibariyle 5510 sayılı Yasa kapsamına tabi olduğu ve 5510 sayılı Kanunun 88. mad. 20 fıkrasında yönetim kurumu üyesinin bağımsız olup olmaması yönünden herhangi bir ayrıma gidilmeden kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise tüzel kişiliğe haiz işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu belirtildiği anlaşılmakla davanın reddine" karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İlk derece mahkemesinin 6183 Sayılı Yasanın 35. maddesindeki, kamu alacağının tüzel kişilikten tahsil edilememesi şartının gerçekleşip gerçekleşmediğini, tahsil için işlemler yapılıp yapılmadığını araştırmadan eksik inceleme ile davacının sadece şirketin ortağı ve yöneticisi olmasına dayanarak davanın reddine karar verdiğini, bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B-BAM KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince;
    Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile iş mahkemesinin, 29.11.2016 tarih, 2016/304 Esas, 2016/616 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.2 hükmü gereğince KALDIRILMASINA,
    Davanın KISMEN KABULÜNE;
    Dava konusu olan 2016/15308 takip nolu ödeme emrinin 2015/7 ve 8. aylara ilişkin prim borcunun aslı ve gecikme zammının İPTALİNE, 9. aya ilişkin talebin REDDİNE,
    2016/15309 takip nolu ödeme emrinin 2015/7 ve 8. aylara ilişkin damga vergisi borcu aslı ve gecikme zammının İPTALİNE, 9. aya ilişkin talebin REDDİNE,
    2016/15310 takip nolu ödeme emrinin 2015/7 ve 8. aylara ilişkin işsizlik sigortası prim borcunun aslı ve gecikme zammının İPTALİNE, 9. aya ilişkin talebin REDDİNE,
    2016/15735, 2016/15738 takip nolu ödeme emirleri yönünden talebin REDDİNE karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Bölge adliye mahkemesince, davacının müvekkil kurumun ödeme emri düzenlediği dönemlerden 2015/7. ve 8. aylara ilişkin prim borcu aslı ve gecikme faizinin, 2015/7. ve 8. aylara ilişkin damga vergisi borcu aslı ve gecikme faizinin, 2015/7. ve 8. aylara ilişkin işsizlik sigortası prim borcu aslı ve gecikme faizinin davacının ... Metal San. İth. İhr. ve Tic. A.Ş."nin borçların tahakkuk ettiği dönemlerde üst düzey yöneticisi, şirket temsilcisi ya da kanuni temsilci olmadığı gerekçesi ile iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Mülga 506 sayılı Yasanın 80/12. maddesinde, 5510 sayılı Yasanın 88. maddesinde yer alan düzenlemeler karşısında davacının mevzuat hükümlerinde sorumluluk için aranan şartları haiz olduğu, tahakkuk eden prim ve diğer borçların asıl ve fer"ilerinin haklı bir neden olmaksızın ödenmediğini belirterek, bölge adliye mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen kararının temyizen incelenerek bozulmasını ve ilk derece mahkemesinin kararının onanmasını talep etmiştir.
    IV-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Yasanın 58. maddesidir; İncelemeye konu somut olayda dava dışı ... Metal Sanayi İthalat İhracat ve Ticaret A.Ş."nin 2015 yılı 7 ilâ 12. dönemlerine ilişkin prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borcunun tahsili anılan şirkette Yönetim Kurulu Başkanı ve şirket ortağı olan davacıdan talep edilmiş olup, dava ile ödeme emirlerinin iptali talep edilmektedir.
    Tüzel kişi işverenlerin ortak ve yetkililerinin kamu alacaklarından sorumluluğu, 6183 sayılı Kanunun 35, mükerrer 35, mülga 506 sayılı Kanunun 80. ve 5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde düzenlenmiş olup, sigorta primlerinin tahakkuk ve ödenmesi gereken zamanda yürürlükte olan mevzuat uygulanır.
    Anonim şirketlerde, yönetim kurulu üyelerinin Kuruma karşı prim borçlarından sorumluluğu hususunu 5510 sayılı Yasanın Yürürlüğe girmesinden önceki ve sonraki dönem bakımından ayrı ayrı değerlendirmek gerekir.
    01.10.2008 tarihinden önce tahakkuk eden prim borçları nedeniyle davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 80. maddesinde; “Sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzelkişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar” hükmü öngörülmüştür. Anılan madde hükmüne göre, tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta görev yapan bir kişinin primlerin ödenmesinden işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olabilmesi için, primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili, üst düzey yöneticisi olması zorunludur.
    Türk Ticaret Kanunu"nun 317. maddesi uyarınca; bir anonim şirketin idare ve yönetimi aynı zamanda karar organı olarak, yetkili idare meclisince yerine getirilmektedir. Her iki hükmün birlikte değerlendirilmesi durumunda; anonim şirket yönünden primlerin ödenmesinde, sorumlu üst düzey yöneticiden söz edebilmek için bu kimsenin yönetim kurulunda başkan veya başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya imza yetkisine sahip üye olması veya şirketin yönetiminde parasal konularda yetkili genel müdür, finansman veya muhasebe müdürü gibi üst düzeyde sorumluluk taşıyan görevli olması gerekir. Bunun dışında kalan ve şirketin idare veya mali işlerinde doğrudan söz sahibi veya yetkili olmayan, karar organında yer almayan kişilerin işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğu düşünülemez. Şirkette görevli bir kimsenin belli konularda imza sahibi olması da bu zorunluluğu ortadan kaldırmaz.
    506 sayılı Kanun, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun 106. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup, 01.10.2008 tarihinden sonra tahakkuk eden prim borçları hakkında 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi ile, “Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur” şeklinde düzenlenme getirilmiştir. Yapılan bu düzenleme ile şirket yönetim kurulu üyelerinin primlerin ödenmesinden işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıkça belirtilmiştir.
    Öte yandan, 506 sayılı Kanununun 80. maddesi primlerin zamanında ve düzenli olarak tahsilini sağlamaya yönelik olup, anılan maddenin 1. fıkrası hükmüne göre, işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden kesmeye ve kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ertesi ayın sonuna kadar Kuruma ödemeye mecburdur.
    5510 sayılı Yasanın 88/1. maddesi hükmüne göre ise “4"üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öder” Görüldüğü gibi kanun, primlerin ne zaman ödeneceğini belirlememiş, bu konuda Kuruma yetki vermiştir.
    29.5.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan değişiklikle Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği madde 108’e göre işverenler, Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddelerine tabi çalıştırdığı sigortalılara, sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalılara, 4857 sayılı İş Kanununun 7"nci maddesine göre iş görme edimini yerine getirmek üzere başka işverene geçici olarak devrettiği sigortalılara ilişkin primleri bu maddede öngörülen sürelerde öderler denilmiş, maddenin devamında ise 4/I-a sigortalıları yönünden primlerinin ödeme zamanı belirlenmiştir. Buna göre,
    a) Ayın 1’i ile 30’u arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalılar için en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın son gününe kadar,
    b) Ayın 15’i ile müteakip ayın 14’ü arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalılar için en geç belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen takvim ayının 14’ü ne kadar, işverenlerce Kuruma ödenir.
    29.5.2016 tarihli Resmi Gazetede yapılan değişiklikten önce SSİY madde 108’de,Kanunda belirtilen sigorta primleri, Kurumca çıkarılacak tebliğde belirtilecek süre içinde Kuruma ödeneceği hükmü vardı. Yani sigorta prim ödeme sürelerini belirleme yetkisi İşveren Uygulama Tebliğine bırakılmıştı. 01.09.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan İşveren Uygulama Tebliğinin 2.4 maddesine göre ise, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalıları çalıştıran işverenler, bir ay içinde çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazançları üzerinden hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını sigortalıların ücretlerinden keserek, kendi hissesine isabet eden prim tutarlarını da bu tutarlara ekleyerek en geç takip eden ay/dönemin sonuna kadar Kuruma ödeyecekleri belirtilmişti.
    Bu düzenlemeler uyarınca, primlerin ödenmesi gereken son gün itibariyle de olsa, kişiler yukarıda açıklanan statüde oldukları dönemlerde ödenmesi gereken ve tahakkuk eden primlerden sorumlu tutulmalıdırlar.
    Açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde somut olayda, dava dışı ... Metal Sanayi İthalat İhracat ve Ticaret A.Ş."nin 18.06.2015 tarihinde davacı dışındaki iki ortakla kurulduğu, 21.08.2015 tarihli Yönetim Kurulu kararı ile şirket ortaklarının hisselerini tüm aktif ve pasifleri ile davacıya devrettikleri, şirketin tek kişilik anonim şirkete dönüşerek, 26.08.2015 tarihinde Ticaret Siciline tescil edildiği, şirketin yönetim kurulu başkanı ve tek ortağı olan davacının 21.08.2015 tarihinden öncesine ilişkin prim borçları yönünden, borcun ait olduğu ayı takip eden ay sonu itibariyle tahakkuk ve tediye, dolayısıyla da müteselsil sorumluluğu gerçekleştiğinden; ödeme emrine konu 2015 yılı 7. ve 8. aydaki prim borçlarından da müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu maddi ve hukuki olgular gözetmeksizin yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin HMK 353/1-b.2. maddesi gereğince "ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne" dair kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi