4. Ceza Dairesi 2020/1808 E. , 2020/16261 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret, yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Bütün suçlar açısından; olay öncesinde sanıkların, evlerinin camlarına vurulup ışık tutularak rahatsız edilmeleri nedeniyle müşteki ...’dan şüphelendikleri, olay akşamı yine sanık ...’nin evinin camına vurulması üzerine müşteki ... ve diğer müştekilerle sanıklar arasında çıkan tartışmada müşteki ...’ın sanık ...’in bahçesine girip bahçedeki katılan ...’ya saldırmaya çalışması üzerine, sanık ...’in müşteki ...’a yönelik silahlı tehdit ve hakaret, ...’nın eşi olan diğer sanık ...’nin de müşteki ...’a yönelik yaralama ve tehdit suçlarını işlediklerinin dosya kapsamından anlaşılması karşısında, sanıklara yüklenen suçlar açısından TCK’nın 29 ve 129. maddelerinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
2- Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri açısından;
a) Sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmiş mahkumiyet hükmü niteliğinde olmaması ve 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesinin 8. fıkrasına eklenen; ""Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez."" şeklindeki yasal düzenlemenin de suç tarihinde yürürlükte bulunmaması karşısında; sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinde, duruşmadaki tutum ve davranışları hafifletici neden olarak kabul edildiği halde, bu gerekçeyle çelişir şekilde ve “daha önce CMK’nın 231. maddeleri uygulandığından kanaat oluşmadığı” şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
b)17.10.2019 gün ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiştir.
Ancak bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, 7188 sayılı Kanun"un 31. maddesiyle, 5271 sayılı CMK"ya eklenen geçici 5. maddenin (d) bendi ile; "01.01.2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" hükmü getirilmiştir.
Konuyu somut norm denetimi yoluyla inceleyen Anayasa Mahkemesi (25.06.2020,2020/16,2020/33; R.G. 19.08.2020, sayı: 31218), sözü geçen geçici 5/d maddesindeki hükmün, "kovuşturma evresine geçilmiş" ibaresinin aynı bentte yer alan, "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı görerek iptaline karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında, hükme bağlanmış dosyalarla ilgili iptale karar verilmemiş ise de, 5271 sayılı Kanun"un 2/1-(f) maddesince hükme bağlanmış dosyalarla ilgili olarak kovuşturma evresinin kesinleşmeye kadar devam etmesi ve aynı Yasanın 251/3. maddesi gereği mahkumiyet hükmü verildiği takdirde sonuç cezadan dörtte bir indirim öngörülmesi, bu durumunda temyiz incelemesi devam eden dosyalar bakımından lehe düzenleme getirmesi karşısında,
Anayasa Mahkemesinin iptal kararında; sanık lehine getirilen, yeni düzenlemenin, 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesi gereğince, 5271 sayılı sayılı CMK’ya eklenen geçici 5. maddesiyle "kovuşturma evresine geçilmiş" dosyalar bakımından uygulanması gerektiğine işaret edildiğinden, temyiz incelemesi yapılan ve 5271 sayılı CMK"nın 251/1. maddesi kapsamına giren suçlar yönünden; Anayasa"nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 7 ve 5271 sayılı CMK"nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
c) Kabule göre de; sanık ... hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden; adli sicil kaydında kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan, duruşmadaki tutum ve davranışları hafifletici neden olarak kabul edilen sanık hakkında, nedenleri açıklanmadan “takdiren ve tercihen” şeklinde kanuni olmayan ve dosya kapsamına uymayan gerekçeyle seçimlik cezalarından hapsin seçilmesi,
Bozmayı gerektirdiğinden sanıklar ... ile ...’nın temyiz nedenleri yerinde görülmekte, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Hükme iştirak eden üye ..."un, 26.12.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle imza eksikliğinin giderilemediğine dair 5271 sayılı CMK"nın 232/5. maddesine istinaden düşülen iş bu şerhin altı imzalanmıştır.