10. Hukuk Dairesi 2020/5388 E. , 2021/741 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 15/01/1996-05/02/2006 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; işyerinin kanun kapsamında olmadığı, davalının kendi konutunun alt katında ailesi yardımıyla fason iş yaptığını savunduğu, kolluk vasıtasıyla tespit edilen kamu tanıklarının davacıyı tanımadıkları, davalının eşi ve kızları ile çalıştığını beyan ettikleri, yine kolluk aracılığıyla yapılan araştırmada davacıyı tanıyan komşu işyeri sahibi veya çalışanının bulunmadığı, davacı tanığı ...’in hizmet döküm cetveline göre dava konusu dönemde hizmet bildiriminin bulunmadığı, davacı tarafça üretilen ürünlerin nereye satıldığına dair bilgi verilemediği, davacı iddiasının somutlaştırılamadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, gerçek çalışma olgusunun somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince ispatlanamadığı gözetilerek açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ..."ye iadesine, Üye ... ve Üye ..."ün muhalefetlerine karşı, Başkan ..., Üyeler ... ve ..."nın oyları ve oyçokluğuyla, 26/01/2021 gününde karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı davalıya ait işyerinde 15.01.1996-05.02.2006 tarihleri arasında fiilen ve kesintisiz çalıştığını ancak çalışmalarının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı"na bildirilmediğinden bahisle hizmet tespit davası açmış, ... 1. İş Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işyerinde 31.12.1996-01.01.2006 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tespitine karar verilmiş olup, verilen hükmün davalılar vekillerince temyizi üzerine 10. Hukuk Dairesininin katılmadığının çoğunluk görüşüyle, çalışma olgusu fiilen ıspatlanamadığından davanın reddi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Bozma kararına aşağıda belirtilen nedenlerle katılamamaktayım. ... 1. İş Mahkemesince Yargıtay (kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 15.12.2015 ve 07.06.2018 tarihli bozma ilamlarında belirtilen bozma gerekçelerini yerine getirerek bozma ilamlarında belirtilen tüm araştırmaları yapmış ve özellikle bozma ilamlarında belirtilen davacıyla aynı tarihlerde çalıştığı belirtilen tanık ...’in beyanı ve bu kişinin kendisinin de sigortasız olarak çalıştığı şeklindeki beyanının gelen kayıtlarla doğrulanması ve davacının tüm dosya kapsımına göre davalı işyerinde hüküm altına alınan dönemde fiilen çalışma olgusu gerçekleşmiş bulunduğundan, ... 1. İş Mahkemesince verilen hükmün onanması gerektiğinden bozma yönündeki çoğunluk görüşüne katılamamaktayım. 26.01.2021