16. Ceza Dairesi 2017/4148 E. , 2018/869 K.
"İçtihat Metni"İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Asliye Ceza Mahkemesi
İtirazla İlgili Hüküm : TCK"nın 241/1, 43/2, 62, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
İtiraza Konu Suç : Tefecilik
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İTİRAZ EDİLEN KARAR:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz yazısı ve ekindeki dava dosyası incelendiğinde; Batman 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.01.2013 tarih ve 2010/244 Esas, 2013/35 Karar sayılı kararında ... hakkında tefecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyizi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanık yönünden onama talep eden tebliğnamesi üzerine, Dairemizin 14.11.2017 tarih ve 2017/1602 – 2017/5332 sayılı ilamı ile sanık yönünden hükmün onanmasına karar verilmiştir.
İTİRAZ GEREKÇESİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.12.2017 tarih ve KD–16-2017/19689 sayılı yazısı ile yapılan itirazda; “UYAP üzerinden alınan nüfus kaydına göre sanığın 05/12/2016 günü öldüğü, hüküm tarihinin ise 14/11/2017 olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Sanığın ölümü halinde hakkındaki kamu davasının düşürülmesini amir TCK.nun 64. maddesi gereğince, sanık hakkında düşme kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla mahkumiyet ve beraat hükmü kurulduğu anlaşılmakla, Yüksek Daire onama kararına itiraz etmek gerekmiştir.” gerekçesi ile Dairemizin onama kararına itiraz ederek kararın kaldırılarak sanık ... yönünden bozulmasına karar verilmesini aksi takdirde itirazın incelenmesi için, dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İTİRAZIN KONUSU:
Tefecilik suçundan mahkumiyet hükmünün, ölüm nedeniyle düşme kararı verilmesi talebine ilişkindir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
TCK’nın Genel Hükümler Kitabının, yaptırımlar başlıklı üçüncü kısmında "Dava ve Cezanın Düşürülmesi" başlığı altındaki dördüncü bölümünde 64 ilâ 75. maddeler arasında belirtilen beş sebep, dava ve ceza ilişkisini düşüren neden olarak tespit edilmiştir. Bunlardan 64. maddesindeki;
“1) Sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddî menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir.
2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm infaz olunur” şeklindeki düzenleme ile sanığın ölümü durumunda kamu davasının düşürüleceği, sadece niteliği itibarıyla zoralıma tabi olan eşya ve yararlar hakkında yargılamaya devam edileceği belirtilmiştir. Buna göre, kamu davası açıldıktan sonra sanığın öldüğünün belirlenmesi halinde mahkemece düşme kararı verilecek, ölümün ceza ilişkisini sadece ölen kişi bakımından sona erdirdiğinden iştirak halinde işlenen suçlarda diğer sanıklar hakkında davaya devam edilecek, sanığın ölümü niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak müsadere kararı verilmesine engel olmayacaktır.
Uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak, sanığın öldüğüne ilişkin bir iddianın ortaya çıkması ya da UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminden) alınan nüfus kaydında öldüğü bilgisinin yer alması veya sanık adına tebliğnamenin tebliğ edilmesi için çıkarılan evrakın öldüğünden bahisle iade edilmesi gibi durumlarda, ölümün kamu davasının düşürülmesini gerektiren bir neden olduğu da göz önüne alınarak, ölüm nedeniyle düşme kararının temyiz merciince dosya üzerinde yapılan inceleme sırasında verilmesi yerine, ölüm bilgisi nedeniyle diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilerek yerel mahkemelerce mahallinde yapılan araştırmada sanığın öldüğünün kesin olarak belirlenmesinden sonra düşme kararı verilmesinin sağlanması gerekmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde:
UYAP sistemi üzerinden alınan nüfus kaydına göre; sanığın, temyiz aşamasında 14.11.2017 tarihli temyiz denetiminden önce 05.12.2016 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz gerekçesi yerinde görülmekle itirazın kabulüne karar verilmiştir.
KARAR:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının KABULÜNE,
2-Yargıtay Yüksek 16. Ceza Dairesinin 14.11.2017 tarih ve 2017/1602 E. 2017/5332 K. sayılı ilamında sanık ... hakkındaki tefecilik suçundan onama kararının KALDIRILMASINA,
3-Tefecilik suçu yönünden sanık müdafıinin temyizine ilişkin incelemede;
Sanık ..."ın temyiz incelemesinden önce 05.12.2016 tarihinde öldüğüne ilişkin kayıt araştırılarak TCK"nın 64/1. maddesi gereğince hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün öncelikle bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 27.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.