Taraflar arasındaki “tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Rize Sulh Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 12.12.2006 gün ve 2006/142 E- 1546 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 12.03.2007 gün ve 2007/895-2592 sayılı ilamı ile; (...Dava, imar amaçlı esaslı tamir ve tadilat nedeniyle tahliye istemine ilişkindir: Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait ..... İş Merkezi olarak tanımlanan binanın birinci normal kat dışında kalan 5,5 katı ile bodrumdaki bir dükkanın, özel başlıklı kira mukavelesi ile komple bir halde kiraya verildiğini, binanın 6 katı ile çekme katının kaba işlerinin yapıldığını ancak kullanılabilir duruma getirilmediğini, şimdi ise proje gereği tadilat yapılarak, 46 bağımsız bölüm haline getirileceğini ayrıca projesinde gösterilen 2 adet asansör kurulacağını, asansörlerin davalıların kirasındaki bölümden başlamasının zorunlu olduğunu belirterek 6570 Sayılı Kanunun 7/c maddesi gereğince imar amaçlı esaslı tamir ve tadilat nedeniyle kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalılar vekili ise davayı kabul etmediğini asıl amacı kirayı artırmak olduğunu, ihtiyacın da samimi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 15.1.1999 başlangıç tarihli ve 7 yıl süreli kira sözleşmesinde taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede mal sahibi kiralayan olarak H. T. H., H.H., M.M.Z. ve O. M., kiracı olarak ise S.t K.-Y. B., N.K., M.A., A. K., M.H., Ş. V.arasında yapılmış olup sözleşme bunlar tarafından imza altına alınmıştır. Kira sözleşmesinde birden fazla kiralayan ve birden fazla kiracı olup bunlar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan davanın tüm kiralayanlar tarafından tüm kiracılar aleyhine açılması gerekir. Dava ise kiralayanlardan H.T.H. tarafından kiracılardan S. K.ve Y.B. aleyhine açılmıştır. Davanın tüm kiralayanlar tarafından tüm kiracılar aleyhine açılmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir...)gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davalılar vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; imar amaçlı esaslı tamir ve tadilat nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
Davacı H.T. H. vekili; davacıya ait .....İş merkezi olarak tanımlanan binanın birinci normal kat dışında kalan 5,5 katı ile bodrumdaki bir dükkanın komple bir halde kiraya verildiğini ve davalıların kullanımında bulunduğunu; ancak proje gereğince tadilat yapılarak 46 adet dükkan haline getirileceğinden ve iki adet asansör kurulacağından, davalıların bu ameliyeler sırasında mecuru kullanmaları olanağının bulunmadığını ileri sürerek, 6570 sayılı Kanunun 7/c maddesi gereğince imar amaçlı esaslı tamir ve tadilat nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar S. K. ve Y.B. vekili; davacının gerçek amacının kira bedelini artırmak olduğunu, tamir ve tadilatın mevcut durumda da yapılabileceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini cevaben bildirmiştir.
Mahkemenin; “dava konusu mecurun projesine uygun hale getirilmesinin esaslı ve imar amaçlı tadilat olduğu ve bu imalatların yapımının sağlanabilmesi için davalıların kiralanandan tahliyesi gerektiğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle “davanın kabulüne” dair esasa ilişkin olarak verdiği karar, Özel Daire’ce “Davaya dayanak yapılan 15.01.1999 başlangıç tarihli ve 7 yıl süreli kira sözleşmesinin, mal sahibi kiralayan olarak H.T. H., H. H., M.M.Z. ve O. M., kiracı olarak ise S.K., Y.B., N. K., M. A., A. K., M. H., Ş. V. tarafından imza altına alındığı, ancak davanın, kiralayanlardan H. T. H.tarafından kiracılardan S. K.ve Y.B.aleyhine açıldığı, bu itibarla davanın tüm kiralayanlar tarafından tüm kiracılar aleyhine açılmamış olması nedeniyle reddi gerektiğine” işaretle usule ilişkin nedenle bozulmuş; Yerel Mahkemece, “kira sözleşmesinin taraflarının davacı/kiralayan H. T. H. ile davalı/kiracı S.K. ve Y. B. olduğu, bozma ilamında işaret edilen diğer şahısların kira sözleşmesini tanık sıfatıyla imzaladıklarının anlaşıldığı” gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
Ne var ki Yerel Mahkeme; davacı vekilinin 04.05.2007 tarihli dilekçesi ekinde, tapu kaydı ve Yapı Kullanma İzin Belgesini, “Özel Şartlar” başlıklı 15.01.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin Noter onaylı örneğini, sözleşmede isim ve imzaları bulunan şahısların bir bölümünün “kira sözleşmesini tanık olarak imzaladıklarına dair” beyan ve imzalarını içeren 20.04.2007 gün ve 2851 yevmiye numaralı belgeyi, yine sözleşmede imzası bulunan O. Z. M.’ye ait veraset ilamını ve Ş. V.’nin tedavi gördüğüne dair belgeyi ibraz etmesinden sonra; bozma ilamından esinlenerek, bozmada değinilen ve sözleşmede imzaları bulunan H. H., M.M. Z., N. K., M.A., A. K., M. H. ve Ş. V.nin tanık olarak beyanlarını almış; sözü edilen tanık beyanları ile, davacı vekilinin 04.05.2007 tarihli dilekçe ekinde yer alan belgeleri direnme kararına gerekçe yapmıştır. Bu gerekçe ile de kira akdinin taraflarının davacı ile dava dilekçesinde isimleri yazılı şahıslar olduğunu, kira akdinde imzaları olan diğer şahısların şahit olduklarını açıklayarak direnme kararı vermiştir.
Bu durumda; Yerel Mahkemece bozmadan sonra alınan tanık beyanları ile, davacı vekilinin 04.05.2007 tarihli dilekçe ekinde ibraz ettiği belgeler Özel Daire’ce incelenmediğinden yeni hüküm söz konusu olup, yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire’ye gönderilmelidir.
S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 6. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 26.09.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.