21. Hukuk Dairesi 2015/9739 E. , 2016/2509 K.
"İçtihat Metni"
Davacı, çalışma gücünü kaybettiğinden malulen emekli aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının malüliyetinin tespiti ile malüliyet aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Hastanesinin 23.12.2009 tarihli raporunda sağ hemiparazi sendromu ve epilepsi tanısıyla iş gücünün % 66 "sını kaybettiği, Hastanesinin 18.06.2010 tarihli raporunda özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranının % 72 olduğunun bildirildiği, SGK nun 19.01.2010 tarihli yazısında 5510 SY nın 26/b bendine göre 10 yıl hizmet süresini doldurmadığından başka birine muhtaçlık yönünden değerlendirildiği,başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede olmadığına karar verildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.13.12.2013 tarihli Yüksek sağlık Kurulu kararında ,Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün en az %60 "ını kaybetmediğinden malul sayılamayacağı belirtilmiştir. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 29.12.2014 tarihli raporunun başlangıç bölümünde, davacı ile ilgili evrakların tetkik edildiğinin belirtildiği, rapor içeriğinde davacıya ait sağlık raporları ile Yüksek sağlık kurulu raporlarının tartışıldığı ve son olarak muayenede tespit edilen bulguların sıralandığı, ancak sonuç bölümünde dava ile ilgisi bulunmayan 1985 doğumlu Musa Tuzlalının çalışma gücünün % 60"ını kaybetmediği,malul sayılamayacağı kanaatinin açıklandığı görülmektedir.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık
- kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28/06/1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda , 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunun sonuç bölümünde başkası ile ilgili bilgilerin yer alması nedeniyle ,varılan sonucun davacı ile ilgili olup olmadığı konusunda tereddüt oluşmuştur.
Yapılacak iş, 5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesi ile "Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespiti İşlemleri Yönetmeliğindeki" hükümler çerçevesinde Adli Tıp İhtisas Kurulundan yeniden rapor alınması ve bu rapora da itiraz olması halinde Adli Tıp Genel Kurulu’ndan sigortalının çalışma gücünün % 60"ını kaybedip kaybetmediği, kaybetmiş ise hangi tarihten itibaren kaybettiğine dair rapor almak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.