17. Hukuk Dairesi 2015/10748 E. , 2018/5453 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik (...) sigortacısı olduğu aracın desteğin kullanımındayken meydana gelen tek taraflı trafik kazası sonucu desteğin vefat ettiğini ileri sürerek yargılama sırasında sunduğu talep artırım dilekçesi ile birlikte davacı ... için 23.425,86 TL, davacı ... için 27.554,18 TL tazminatın davalıdan avans faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı ... şirketi vekili, zaman aşımı def"inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre, davanın kabulü ile davacı ... için belirlenen 23.425,86 TL ve davacı ... için belirlenen 27.554,18 TL tazminatın dava tarihi olan 31/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Kazaya sebep olan aracın kamyon olması dikkate alındığında, TTK 3. maddesi ve 3095 SK 1. ve 2/1 maddesi uyarınca avans faizine hükmedilmesi gerekmektedir. Mahkemece, tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesi hatalıdır.
2-)Davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; lehine hükmedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren her bir davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti taktir edilmesi gerekirken, tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
3-)Dava değerinin artırılması amacıyla 17.02.2015 tarihinde davacılar tarafından yatırılan 168,00 TL tamamlama harcı yargılama giderleri arasına alınmamıştır. Dava tam kabul olduğuna göre tamamlama harcının da davalı tarafa yüklenmesine karar verilmemiş olması doğru değildir.
Mahkemece, yukarıda sayılan hususlara aykırı karar verilmiş ise de; bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. bendindeki “yasal” ibaresinin hükümden çıkarılmasına yerine “avans” ibaresinin eklenmesine; hüküm fıkrasının “Avukatlık Ücreti” başlıklı 3. bendinin tamamen hükümden çıkarılmasına yerine “a) Davacı ... yapılan yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 2.811,10 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak anılan davacıya verilmesine, b) Davacı ... yapılan yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca 3.306,50 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak anılan davacıya verilmesine,”; hüküm fıkrasının “Diğer Yargılama Giderleri” başlıklı 4. bendindeki “3,75 TL vekaletname” ibaresinden hemen sonra gelmek üzere “168,00 TL tamamlama harcı” ibaresinin eklenmesine ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24.5.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.