Esas No: 2020/639
Karar No: 2022/575
Karar Tarihi: 31.05.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/639 Esas 2022/575 Karar Sayılı İlamı
T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/639 Esas
KARAR NO : 2022/575
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :17/06/2022
Davacı vekili tarafından açılan itirazın iptali davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı davalı şirkete verdiği ve fatura ettiği hizmetten dolayı Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı dosyasına sunulan faturalardan kaynaklanan davalı şirketten 23.287,87 TL bakiye cari hesap (açık hesap) alacağı bulunmakta olduğunu, alacaklarının faturaya dayalı ve likit bir alacak olmasına rağmen yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğinden işbu dava açılarak davalının icra takibine yaptığı haksız itirazının iptaline, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek bununla birlikte takibin devamına karar verilmesini talep ettiklerini, yukarıda açıklanan nedenler ve ibraz olunacak deliller ile davaları sabit olacağından davalı borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazının iptaline, borca haksız olarak itiraz edilip borç inkar edilerek takibin durmasına sebebiyet verildiğinden %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilerek davalıdan, ticari avans faizi ile birlikte tahsiline ve borca ilavesi sureti ile takibin devamına, davalıya karşı fazlaya ilişkin hakları ile diğer haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı yan dava dilekçesi ile verdiği hizmet neticesinde düzenlenen faturalara istinaden cari hesap alacağı bulunduğunu iddia etmiş olduğunu, ancak, işbu faturalara dayanak olduğu iddia edilen hizmetlerin davalı şirket tarafından alınmamış olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, düzenlendiği iddia edilen faturaların davalı şirkete tebliğ edilmemiş olduğunu, yukarıda arz ve izah olunan nedenlerden ötürü, davalı şirket aleyhine ikame edilen haksız ve mesnetsiz davanın reddine; yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kapsamında cari hesaba ve faturalara konu hizmetlerin davalı tarafa verilmesine rağmen hizmet bedellerinin ödenmediği iddiası ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı takip alacaklısı tarafından davalı takip borçlusuna karşı toplam 23.287,87 TL'nin tahsili için ilamsız takip talebinde bulunulduğu, süresinde itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların BA ve BS formları ve SGK kayıtları celbedilerek incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularında davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası, BA ve BS formları, faturalar, sevk irsaliyeleri, sunulan belgeler, sgk kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu, fer'i nitelikteki talepleri, faiz türü ve oranı konusundaki talepleri ile birlikte bilirkişiye cari hesaba konu fatura sevk irsaliyesi teslim alan isim soy isim, imza bilgileri kısmını açıkça liste halinde yazmasının ihtaratına, alacağa konu faturanın vade farkı/kur farkına yönelik olması halinde taraf defterlerinde bu hususta bir teamül olup olmadığı, tarafların defter hareketlerinin açıkça rapora aktarılarak yapılan ödeme bilgilerinin, cari hesapta çek yahut bono kayıtlı ise ilgili bankalardan teyit edilebilecek şekilde açıkça bilgilerinin yazılması hususunda irdelenerek var ise taraflar arasındaki cari hesap farkının sebebi de tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde inceleme yapılmasına bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, 18/03/2022 havale tarihli alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yan 2019 ve 2020 yılları ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı ticari defterlerinin HMK 222 mad. Gereğince davacı lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğu, davalı yan tarafından inceleme günü olan 20/01/2022 günü ticari defterlerin incelemeye sunulmamış olduğu, davacı yanın, icra takip tarihi olan 13/03/2020 tarihi itibariyle, davalı yandan 22.630,94 TL alacaklı oldukları kanaatine varılmış olduğu, davacı yan lehine karar alınması durumunda, 3095 sayılı yasaya istinaden davacı yan icra takip tarihi olan 13.03.2020 tarihinden itibaren, karar verilecek asıl alacağına, davacının takip talebinde ve dava dilekçesinde belirtmiş olduğu gibi, ticari avans faizi talep edebileceği sonuç ve kanaatine varılarak, hukuki takdir Mahkemenin takdiri içinde kaldığı, kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından 2004 Sayılı İİK'nun 67. Maddesi uyarınca yasal bir yıllık hak düşürücü süre içinde davalının itirazının iptali için dava açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arabuluculuk görüşmelerinde anlaşamamış ve arabuluculuk son tutanağı dosyamıza sunulmuştur.
6100 Sayılı HMK'nun "Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması" başlıklı 222. Maddesinde; "(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1)
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır." Hükmü düzenlenmiştir.
Somut davada; davacı vekili tarafından dava ve takibe konu faturalardaki hizmetin davalı tarafa verildiğini, ancak davalı tarafça bedellerin ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı vekili ise faturalara konu hizmetin verildiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği savunmasında bulunmuştur.
Mahkememizce taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından 6102 Sayılı TTK'nun 83 ile 85 ve 6100 Sayılı HMK'nun 222'nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve kendi lehine delil niteliğinde olduğu tespit edilmiştir. Davalı tarafından ticari defter ve kayıtlar incelemeye sunulmamıştır. Davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 22.630,94-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Tarafların BA ve BS formlarının birbiri ile uyuştuğu, davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen tüm faturaların davalı tarafından BA bildirimlerinde bildirilmiş olduğu tespit edilmiştir. Davalı taraf davacının kendisine düzenlediği tüm faturaları itiraz etmeksizin BA larında bildirmekle davacının faturalara konu hizmeti verildiğini kabul etmiştir. Tarafların BA ve BS formlarının birbiri ile uyuşması sebebiyle davacı tarafından faturalara konu hizmetin verildiği davacı tarafça karine olarak ispatlanmıştır. Davalı tarafça ise bu karinin aksini ispatlar delil dosyaya sunulmamıştır. Davacı taraf davalıdan alacaklı olduğunu usulüne uygun tutulmuş defter ve kayıtları ve tarafların BA ve BS formları ile ispatlamış, ancak alacağın ödendiği davalı tarafça geçerli ve kesin bir delil ile ispatlanamamıştır. Davacının davalıdan alacaklı olduğu davacı şirketin ticari defter ve belgeleri ve tarafların BA ve BS formları ile sabit olduğundan bilirkişi raporunda tespit edilen bedel üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne, davacının alacağı davacının ticari defter ve kayıtları, faturalar ve tarafların BA ve BS formları ile likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
-Davalı borçlunun Bakırköy .... İcra Dairesi'nin ... esas sayılı icra takip dosyasındaki icra takibine yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 22.630,94-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Hüküm altına alınan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 1.545,91 TL nispi karar ve ilam harcından daha önce mahkememiz dosyasına yatırılan 281,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.264,65 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar ve tarifenin 13/1 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca red edilen miktar ve tarifenin 13/2 maddesi dikkate alınarak takdir edilen 656,93 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 281,26 TL peşin harç olmak üzere toplam 335,66 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan ( haklı çıkmış olduğu orana göre ) 916,31 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 Sayılı Kanun ile değişik 6325 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunun 18/A maddesinin 14. fıkrası uyarınca arabulucuk ücreti olan 1.320,00 TL' nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Kullanılmayan yargılama gider avansının 6100 Sayılı HMK 333. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesine müteakiben yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2022
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır