Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/9-590 Esas 2007/616 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2007/9-590
Karar No: 2007/616
Karar Tarihi: 26.9.2007

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2007/9-590 Esas 2007/616 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan eksik ödenen işçilik alacaklarına ilişkindir. Davacı, sözleşme dönemine ait zammın işveren tarafından yapılmaması nedeniyle alacaklarının noksan hesaplandığını ve ödendiğini belirtip davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise böyle bir alacağı olmadığını savunmuştur. İlk kararda davacının kısmen haklı bulunarak hüküm altına alınan ücret farkı alacağına, toplu iş sözleşmesinde öngörülen hak kazanma tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Ancak bu karar bozulmuş ve mahkemece direnme kararı verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu ise önceki kararda direnilmesinin yanlış olduğuna hükmetmiştir.
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu 61.maddesi, toplu iş sözleşmesine dayanan alacağın temerrüt tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi üzerinden ödenmesi gerektiğini belirtmektedir.
Hukuk Genel Kurulu         2007/9-590 E.  ,  2007/616 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 3. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 5.3.2007
    NUMARASI : 2007/7-83


    Taraflar arasındaki “alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.10.2006 gün ve 2004/205 E. 2006/786 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9.Hukuk Dairesinin      27.12.2006 gün ve 2006/33532 E. 34929 K.sayılı ilamı ile, (...1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Hüküm altına alınan ücret farkı alacağı toplu iş sözleşmesinden kaynaklandığı gibi ücretin her ayın 1.günü peşin olarak ödeneceği anılan toplu iş sözleşmesinde belirlenmiştir. Bu nedenle toplu iş sözleşmesinde öngörülen hak kazanma tarihlerinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizinin uygulanması gerekir. Mahkemece, ücret farkı alacağına dava tarihinden itibaren yasal  faize karar verilmesi hatalı olmuştur...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Taraf vekilleri

      HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan eksik ödenen işçilik alacaklarına ilişkindir.
    Davacı vekili 1.7.2001-31.12.2001 Toplu İş Sözleşmesi dönemine ait zammın işveren tarafından yapılmaması nedeniyle ücret, kıdem ve ihbar tazminatı, ikramiye tutarları, izin ücretlerinin noksan hesaplandığını ve ödendiğini ileri sürerek 10.903.400.000 TL. alacağın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının davalı bankadan hak kazanıp da ödenmemiş durumda bir alacağı bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
    Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak kurulan hüküm Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş, mahkemece direnme kararı verilmiştir.
    Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, hüküm altına alınan ücret farkı alacağına uygulanması gereken faiz oranından kaynaklanmaktadır.
    1-2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu 61.maddesi aynen (…Toplu İş Sözleşmesine dayanan eda davalarında ifaya mahkum edilen taraf, temerrüt tarihinden itibaren, bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizi üzerinden temerrüt faizi ödemeye de mahkum edilir.
    Ayni taahhüdünü yerine getirmeyen veya eksik yerine getiren taraf derhal ifaya mahkum edilir. Tarafların tazminat hakları saklıdır…) hükmünü içermektedir. Anılan hükümde mahkemece davacı yararına hükmedilen ücret farkı alacağına, toplu iş sözleşmesinde öngörülen hak kazanma tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. O halde Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    2-Ayrıca, daha önce temyiz itirazları Özel Dairece reddedilen davalı yönünden hüküm kesinleşmiş olup direnmeyi temyizde hukuki yararı bulunmadığından, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekir.
    SONUÇ: 1-Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle reddine,
                 2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenlerden dolayı HUMK’nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,  26.9.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.