Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12385
Karar No: 2015/17768
Karar Tarihi: 08.10.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/12385 Esas 2015/17768 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/12385 E.  ,  2015/17768 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 18/07/2013
    NUMARASI : 2012/534-2013/758

    Hazine ile .. Kimya San. A.Ş. aralarındaki tapu iptali ve terkin davasının kabulüne dair Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 18.07.2013 gün ve 534/758 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı Hazine vekili, tapuda davalı adına kayıtlı bulunan 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 786.69 m2"lik kısmının kıyı kenar çizgisinin içinde (deniz tarafında) kaldığını açıklayarak bu kısmın tapu kaydının iptali ile kıyı olarak terkinine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 125 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisinin içinde kalan teknik bilirkişinin 5.6.2013 tarihli krokisinde B harfi ile gösterilen 786.69 m2"lik kısmının tapu kaydının iptaline, 683.10 TL harcın davalıdan alınmasına, 1320 TL vekalet ücreti ile 356,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa"nın 16. maddesiyle 3402 sayılı Yasa"nın 36. maddesine bazı ilaveler getiren 36/A maddesi hükmüne göre kadastro işlemleri sebebiyle açılan davalar nedeniyle yargılama giderlerinden (6100 sayılı HMK"nun 323/1-a maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sayılan celse, karar ve ilam harçlarından) ve vekalet ücretinden davalı taraf sorumlu tutulamaz. Anılan yasal düzenleme karşısında davalıların yargılama giderlerinden ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Ancak, bu hususların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın (2) nolu bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının sırasıyla 3, 4 ve 5 nolu bentlerindeki " hesap edilen 683.10 TL harcın davalıdan alınmasına, yürürlükteki avukatlık ücret tarifesi uyarınca hesap edilen 1320,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının yaptığı 10,00 TL ilk masraf, 60,00 TL temyiz posta masrafı, 286,00 TL bilirkişi ücreti ve posta gideri olmak üzere toplam 356,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, bunun yerine ""Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, tüm yargılama giderlerinin davacı Hazine üzerinde bırakılmasına, 3402 sayılı Yasa"nın 36/A maddesi uyarınca davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına"" tümcelerinin yazılmasına; davalının diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddi ile hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA; taraflarca HUMK"un 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 3402 sayılı Kanunun 36/A maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 08.10.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY
    Davacı M.. H.. tarafından açılan dava ile, davalıya ait bir parça taşınmazın bir bölümünün, 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kalan Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden kamu malı niteliğinde olduğu ve kişilerin mülkiyetinde kalamayacağını ileri sürerek; bu bölümün davalılar adına mevcut tapu kaydının iptaliyle kıyı olarak tapu sicilinden terkinine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece taşınmazın teknik bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 786,69 m2 bölümü için kıyı kapsamında olduğu gerekçesiyle tapu iptal/terkin kararı vermiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.
    Davalı .. Kimya A.Ş. davaya konu taşınmazının tamamını kamu idaresi içinde yer alan bir kamu kuruluşu olan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu(TMSF) dan ihale sonucu satın almıştır.
    Tapu kayıt malikleri tapu kayıtlarının Devlet tarafından himaye görüp Devletçe korunacağı konusunda meşru bir beklentiye sahiptir. Davalı aynı zamanda TMK.nun 1023.maddesindeki iyiniyet karinesinden de yararlanabilecek durumdadır. Bu meşru beklentinin korunması gerekir. Ne var ki; kamuya ait olması gereken taşınmazın deniz kıyısında kalan bölümünün kamu dışındaki gerçek ve tüzel kişilerin tasarrufunda kalması da doğru değildir. Bu bakımdan yüksek kamu yararı gereğince Devlet, özel kişilerin mülkiyet hakkına dokunabilir. Ülkemizin de taraf olduğu “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi”nin (1) numaralı Protokolünün 1. maddesi kamu yararı gerektirdiği takdirde mülkiyet hakkından yoksun bırakılabileceğin kabul etmiştir. Bu bakımdan; Devletin davacı olarak kıyı olan bölümün tapu kaydının iptaliyle terkin kararı istemesinde kamu yararının olduğu açıktır. Ancak Devlete tanınan mülkiyet hakkından yoksun bırakmanın karşılıksız olacağı anlamını da çıkarmamak gerekir. Davalı, tapu siciline geçirilmiş ve bu şekilde uzun bir zamandır tasarruf edilen taşınmazının bir bölümüne, Devletin kamu yararı gereğince el koyarak kamuya terk etmesi karşılığında, kendisine uygun bir bedelin tazminat olarak ödeneceği konusunda meşru bir beklenti hakkına sahiptir. Kuşkusuz Devlet bu konuda kamulaştırma yapma yetkisine de sahiptir.
    Davalının aleyhlerine açılan davanın TMSF"na ihbar edilme işlemini kendisi de yapabileceğinden bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinde değildir. Ne var ki; açıklanan nedenlerle, “usul ekonomisi ilkesi (HMK.md.30)" gereğince; Devletin bir kamulaştırma işlemine başvurması gerekmeksizin sorunun açılmış olan bu dava içinde çözümlenerek; davada kıyasen Kamulaştırma Hukuku hükümleri gözetilmek ve kıyılardan tüm kamunun, bu arada davalının da yararlanacağı dikkate alındığında “fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi” uygulanmak suretiyle, taşınmazın kıyı olarak tespit edilecek bölümü (veya tamamı kıyıda kalıyorsa tamamı) için, varsa üzerindeki sökülüp alınamayan sabit nitelikteki muhtesatla birlikte rayiç değere yakın miktarda bir bedelin (rayiç değer belirlenip kıyıdan davalının da yararlanacağı gözetilerek hakkaniyete uygun miktarda bir indirim yapılmak suretiyle bulunacak bedel) mahkemece uygun bilirkişi veya bilirkişiler vasıtasıyla tespit ettirilmesi, davacı M.. H..ne bu bedeli depo etmesi için uygun süre verilmesi, bedel depo edilmediği takdirde davanın reddi; depo edildiği takdirde ise, bu bedel davalıya ödenmek suretiyle kıyı olan bölümün tapu kaydının iptal/terkini kararı verilmesi gerekir. Açıklanan yönde işlem yapılmak üzere hükmün bozulması gerektiğini düşünüyor; Değerli çoğunluğun davanın esasına ilişkin onama kararına bu sebeplerle katılmıyorum. 08.10.2015

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi