8. Hukuk Dairesi 2015/920 E. , 2015/17765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2009/660-2013/490
H.. A.. ile M.. Ö.. ve A.. Ö.. aralarındaki dava hakkında Nizip 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 14.03.2013 tarih ve 660/490 sayılı hükmün Daire"nin 09.07.2014 gün ve 2013/21641-2014/14594 sayılı ilamıyla kısmen onanmasına ve kısmen bozulmasına karar verilmişti. Davalılar tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı H.. A.. asıl davada 26.10.2009 tarihli dava dilekçesi ile, maliki olduğu 101 ada 74 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 11 dönüm yüzölçümündeki kısmına davalılar A.. Ö.. ve M.. Ö.."in zeytin ve nar ekmek suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemiş; birleşen 2011/878 Esas sayılı davada, davacı H.. A.. aynı davalıların 101 ada 74 parsel sayılı taşınmaza yaptıkları müdahale nedeniyle 1000 TL ecrimisilin tahsiline hükmedilmesini talep etmiş, 23.01.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettiği ecrimisil miktarını 15.761,00 TL"ye yükseltmiştir. A.. Ö.. ve M.. Ö.. birleşen 2012/308 Esas sayılı dava dosyası ile H.. A.."ya karşı açtıkları davada ise, 101 ada 74 nolu parseli 1973 yılından beri nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullanmakta olduklarını, babalarının dava konusu taşınmazı 1977 yılında Ali Güzel isimli şahıstan satın aldığını, satın alma işlemine davalı H.. A.."nın babasının aracılık ettiğini beyanla 101 ada 74 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini, bu talepleri kabul görmediği takdirde parsel üzerinde dikip yetiştirdikleri ağaç ve diğer muhdesatlar sebebiyle belirsiz alacaklarının 10.000 TL"sinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Asıl ve birleşen davalarda davalılar, ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kabülü ile davalıların 101 ada 74 nolu parsele yapmış oldukları teknik bilirkişilerin 28.01.2013 tarihli ek raporlarına ekli krokilerinde kırmızı renkle çevrili A harfi ile gösterilen davacıya ait 15.938,85 m²"lik yere müdahalelerinin meni"ne; birleşen 2011/878 Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın kabülü ile 2007 yılı için 3.339,00 TL, 2008 yılı için 3.976,00 TL, 2009 yılı için 1.195,00 TL, 2010 yılı için 4.661,00 TL, 2011 yılı için 2.590,00 TL ecrimisil bedelinin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine; birleşen 2012/308 Esas sayılı dava dosyası yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 12/3. maddesine göre hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde asıl dava ve birleşen 2011/878 Esas sayılı dava davacısı-birleşen 2012/308 Esas sayılı dava davalısı H.. A.. vekili (daha sonra temyiz isteğinden feragat nedeniyle yerel mahkemece temyiz isteğinin reddine karar verilmiştir) ile birleşen 2012/308 Esas sayılı dava davacıları- asıl dava ve birleşen 2011/878 Esas sayılı dava davalıları A.. Ö.., M.. Ö.. tarafından temyiz edilmiş, Dairece 09.07.2014 tarih 2013/21641-14594 Esas ve Karar sayılı ilamda belirtilen nedenlerle asıl davada hükmün esasının ve birleşen 2011/878 Esas sayılı davaya ilişkin hüküm ile birleşen 2012/308 Esas sayılı davada verilen hükmün onanmasına, asıl davaya ilişkin olarak verilen hükmün ise avukatlık ücretine ilişkin bölümü yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Asıl davanın davalıları, birleşen 2012/308 Esas davanın ise davacıları olan A.. Ö.. ile M.. Ö.. vekilleri süresi içerisinde sundukları dilekçelerinde belirtilen nedenlerle kararın düzeltilmesini istemişlerdir.
Asıl dava ve birleştirilen 2011/878 Esas sayılı dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ile mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil isteğine ilişkin; birleştirilen 2012/308 Esas sayılı dava ise, harici satış ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK"nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan "tapu iptali ve tescil" ile terditli olarak "alacak" isteğine ilişkindir.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere, HUMK"nun 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan birleştirilen 2012/308 Esas sayılı davanın davacıları vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan diğer karar düzeltme taleplerinin reddine,
2-Asıl dava ile birleştirilen 2011/878 Esas sayılı dosyanın davacısı olarak hükmü temyiz eden H.. A.. vekilinin daha sonra 14.05.2013 tarihli dilekçesi ile temyiz isteğinden feragat etmesi sebebiyle, yerel mahkemece 17.05.2013 tarihli ek kararla temyiz talebinin reddine karar verildiği halde; temyiz incelemesi aşamasında bu hususun gözden kaçırılması sonucu H.. A.. vekilinin temyiz isteğinin incelenmesi ve bu inceleme sonucunda lehine avukatlık ücreti yönünden bozma sevk edilmesi doğru olmamıştır. Karar düzeltme isteğinin bu yöne ilişkin bölümü bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile 09.07.2014 tarihli 2013/21641 Esas ve 2014/14594 Karar sayılı Dairemiz ilamının 2. sayfasının son paragrafında yer alan buna ilişkin bozma sevk eden bölümün ilamından çıkarılmasına karar verilmiştir.
3-Hakim tarafların talep sonucuyla bağlı olup her bir talebi hakkında verilen kararı gerekçeli karar ve hükümde ayrı ayrı göstermelidir (HMK.nun 26. md ve 297/2 m). Birleştirilen 2012/308 Esas nolu davada davacı terditli olarak "tapu iptali ve tescil", bunun mümkün bulunmaması halinde "temliken tescil, (TMK. m. 724)", bu da mümkün olmadığı takdirde haricen satın alındığı iddia edilen taşınmaz üzerinde meydana getirilen yapı, ağaç ve bitki ve diğer muhdesatlar için "sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak" isteğinde de bulunmuştur. Davacının diğer terditli taleplerinin reddine ilişkin mahkeme hükmü temyiz incelemesi sırasında Dairemizce de onanmış ise de; mahkemenin, terditli taleplerden alacak talebi hakkında bir inceleme yapmadığı, temyiz incelemesi sırasında bu husus temyize konu edildiği halde gözden kaçtığı ve Dairemiz tarafından bu yönde bir karar oluşturulmadığı görülmektedir. Karar düzeltme isteyenlerin bu yöne ilişkin düzeltme talepleri haklı olup, karar düzeltme isteklerinin kabulü ile temyiz edilen hükmün, birleştirilen 2012/308 Esas sayılı dava dosyasında davacıların terditli alacak talebi yönünden iddia ve savunma çerçevesinde toplanacak tüm delilleri birlikte değerlendirilerek bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) ve (3) nolu bendlerde gösterilen nedenlerle; birleşen 2012/308 Esas sayılı davada davacılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin kısmen kabulü ile, (2) nolu bendde gösterilen sebeplerle Dairemizin 09.07.2014 tarih 2013/21641 Esas ve 2014/14594 Karar sayılı ilamındaki 2. sayfanın son paragrafında yer alan " Asıl davaya ilişkin olarak davacı H.. A.. vekilinin vekalet ücretine yönelik... sözcükleriyle başlayan ve .... .yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır " sözcükleriyle sona eren bölümünün ilamdan tamamen ÇIKARILMASINA (3) nolu bendde açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün birleşen 2012/308 Esas sayılı davada terditli istek olan alacağa ilişkin bölümü bakımından BOZULMASINA, diğer karar düzeltme isteklerinin ise 1. nolu bendde belirtilen nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 52,40 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.